Rüzgar’ın öğretmeni, sevgili İlknur, emziklere vedamızla ilgili yazımı okumuş ve bana bir mail atmış.
Bazı sabahlar, özellikle keyifsiz uyandıysa, Rüzgar okula emzikle gider, öğretmenleri sonradan bir punduna getirip onları yok ederlerdi. Tabii bizimki tek emzikten ikiye, oradan da üçe hatta dörde kadar upgrade olduğu için, yataktan kalktığı haliyle, artık o sabah Allah ne verdiyse, o kadar malzeme olurdu yanında. (Genelde bir ağızda, iki tane de ellerde) Öyle günlerden birinde İlknur fotoğrafını çekmiş. Bizimki de bir güzel poz vermiş. Ben oğlumu fena halde bir şeye benzettim bu fotoğrafta, bakalım siz ne diyeceksiniz 🙂
Resim ve benzetme de çok alemsin arkadaşım. Bukette yuvaya giderdi emziği kapıda anneme verir orada öğle uykusu yapar mışıl mışıl (emzik sorulmaz bile) yuvanın kapısından çıkar çıkmaz kıyamet kopardı emzik evde unutulmuşsa ???!!!!! herşeyin zamanını onlar belirliyor sen boşa kitapları okuyup tuvalet eğitimi o eğitimi deme akışına bırak o seni yönlendirecek gör bak ayrıca sana tavsiye sakın tuvalet için didişme ve olayı inada dönüştürme işin o zaman zorlaşır :))
Hatırlıyorum Bukiş’in yuvadan ağzını kuş gibi açarak çıkışını… Şimdi genç kız olacak neredeyse. Off zaman nasıl da geçiyor…
Ahaha alemsin Görkem:)