Bol enfeksiyonlu, uykusu az, gerginliği fazla bir gecenin ardından, oğlum kendi yatağında uyuyor ne güzel diye sevinerek evden sıvışmak üzereyken “- Annee, hastayım ben, n’oluur işe gitme” diyerek uyandı. Yorgunluk, sinir bozukluğu, hastalıktan Rüzgar’ın iki günde süzülmesinin verdiği gerginlikle benim de gözyaşlarım boşaldı onunla beraber. Bu sırada sevgili kocam aşağıdan bağırıyordu “- Hadiiii, geç kaldııım!” Ben işe geç kalmadım çünkü, altın gününe gidiyorum şu anda.
Bir ömür kadar gelen uzun süre “Anne, gel, yanıma yat” diye yalvaran Rüzgar’ın gözyaşlarıyla boğuştuktan sonra, zar zor mutfağa gitmeye ikna ettim. Orada bir şeylerle oyalamayı başardım, migreni tutan annemle bırakarak kan-ter içinde, koşarak evden çıktım.
Kocam, dün annem üç kere hatırlatmasına rağmen çöpü dökmeyi “unutmuştu”. Bu arada, onca telaş içinde, çok lazımmış gibi devasa boyutlardaki çöpü de elime aldım. Topuklu botlarım, karman çorman olmuş saçlarım ve elimdeki dana kadar çöp poşetiyle muhteşem bir uyum içindeydim. Çöpü konteynera attım, yine koşarak vapura yetiştim.
Ajansa vardım.
Fato cam siliyordu.
Annemi aradım,
kusmuk temizliyordu.
Ben zaten alt-üst olmuş durumdaydım.
Bir dakika! Ben ne diyecektim?
Hah;
Kadınlar günümüz kutlu olsun!
Bir de aşağıdaki mail gelmiş dün sabah, kadınlar günü için kampanya varmış.
Zaten tüm kadınların olayı astroloji ve takıdır di mi? Başka derdimiz tasamız yoktur. Biri de twitter’da “Kadına uygulanabilecek tek şiddet, onu şiddetle sevmektir.” buyurmuş. Yok anacım, sevginin de şiddetlisini istemiyoruz biz, iki dakika normal olun yeter.
hepimizin kutlu olsun. gelecek günler daha güzellerini getirsin hepimize.
Kadın olmak her yerde, her şekilde zor 😦
Offf, maalesef öyle…
Sadece bugün “kadın baştacımızdır” diyen zihniyeti kınıyorum ben… yalandan kutlama istemiyorum kendi adıma…
Altı ay ücretli doğum iznini çıkarsınlar önce, sonra baş tacı yapsınlar da görelim.
kadinlar gununun indirim mailleriyle bir de cicekli bocekli figurlerle ozdeslestirilmesine sinir olduguma sabah maillerime bakinca karar verdim. Emekmis, hakmis hepsi alisveris icin diye dusunuyorlar galiba 😦
Ruzgara noldu gorkem gecmis olsun 😦
Sağol Gülçin’cim ya, Rüzgar ilk ortakulak iltihabı deneyimini yaşıyor, vatana millete hayırlı olsun 😦
offf bu ne ya butun cocuklar hasta. yazik onlara da ailelere de 😦
Ondan sana “bol bol gezin gençler” diyorum ya işte 🙂
(eşek ben!!!) çok geçmiş olsun Görkem. en hızlısından atlatırsınız hastalıkları inşallah 😦
Sağol Sibel’cim, estağfurullah 🙂
geçmiş olsun. pazartesinden beri bende aynı şekilde hastalık, huysuzluk ve kusmukluluk üçlüsü ile uğraşdığımdan okuyunca bir anda kendimi gördüm. Bende annede yok bırakacak. Dün gideyim bari rapor alayım da işe bari gitmeyeyim dedim yanımızdaki sağlık ocağından, bir de ordaki doktor amcadan bi ton azar işittim, hah dedim tam dünya kadınlar günü….
Valla bu sinirle saldıracak yer arıyorum, gideyim bari o doktor amcadan hıncımı alayım!
Görkemcim şöyle bir cümle okudum bugün, diyor ki ‘kadın olarak varlığını sürdürebilmek dahi başlıbaşına bir emek’, öyle değil mi sahiden?
Çok geçmiş olsun Rüzgar’a, çok iyi anlıyorum, çalışmak değil, hasta çocuğu bırakmak koyuyor asıl insana.
Daha güzel, daha güzel günler diliyorum tüm kadınlara.
Hele bizimki gibi ülkelerde gerçekten öyle. Evde de otursan, çalışsan da ayrı dert. Ben de daha güzel günler diliyorum hepimize.
Çok geçmiş olsun Rüzgar’a.Bende uzun zaman sonra ilk defa bu sabah evde kahvaltı yapıp,rahat rahat hazırlanıp birde üstüne makyaj yapıp işe gidince,herkes bu durumu kadınlar gününe bağlayıp kutlamaya başladı,herşey tamdı sanki bir kutlamamız eksik!Halbuki annem geldi Çanakkale’den,Tuna ile ilgilenince bende kendime birazcık zaman ayırabildim o kadar.
Aaa, ne güzel. Hazır anne varken yapmak lazım böyle şeyler 🙂
Görkemim geçmedi mi canım hastalığınız ya? Off acil şifalar dilerim canım.
Günün bonusları mı bu anlattıkların canım. Anlam ve önemini daha iyi vurgulayabilmek için hayatın bize bonusları. emekçiyiz evelallah.
ben sabah yemeğimi pişirdim, çamaşırımı astım, kızımla önce bir tartıştık sonra barıştık, okula bıraktım koşa koşa işe geldim,
günümün hakkını verdim.
Ah be Nilhanım, bu ikinci posta hastalık. Biri bitti diğeri başladı. Nedir bu iş anlamadım. Ama n’apalım, Allah beterinden saklasın.
Bu kadar sansasyonel hale gelmiş Kadınlar Günü denen bu anlamını çoktan yitirmiş günde bir dilek hakkım olsaydı eğer;
“1 gün için erkek olup bugünün tadını çıkarmayı isterdim….”
Ps. Çok geçmiş olsun Görkemcim Rüzgar bugün sana anneliğin en vicdan sızlatan yanını bir kez daha hatırlatmış. Ama kocan sağolsun senin Super Women olduğunu hiç unutmamış !
Ohh, bu gaz iyi geldi, canım arkadaşım benim!
Canim benim Ruzgara cok gecmis olsun.
Sağol Linda’cım.
çok geçmiş olsun Rüzgar’a…biz de eşimle aynı zamanda çıkıyoruz sabah evden,bazen aynı diyalogları yaşıyoruz biz de ”Hadi işe geç kaldım ben” diyor eşim,aynen benim de ”sen çık,ben zaten işe gitmiyorum ya ” diyesim geliyor..Anaların yükü ağır vesselam..
Aman çıksın gitsin en güzeli zaten, biz arkadan geliriz çöpü de alıp 🙂
Oncelikle cok gecmis olsun .Onumde bir Amerika bir de Kanada nin ozel gunleri , bayramlari , tatillerini gosteren bir takvim var ve nedense Kadinlar Gunu yok!2 yildir farkinda degildim Amerika kutlanmadiginin.Bu sabah esime “neden yahu” diye sorunca “her gun kadinlar gunu olmali , kadinlar olmayinca erkekler neye yarar ” dedi.Sanirim biz Turk milleti gunu birlik seyleri seviyoruz , ancak 1 gun katlanabiliyoruz :)”Bence Turkler icin de her gun onemli olmali kadinlar dedi ” sustum.Isin ilginc yani “Kadinlar Gunu” nu tarihe Amerika kazandirmis:)
Sibel’cim, zaten dikkat ediyorum genellikle az gelişmiş ülkelerde önemseniyor böyle günler. İhtiyacımız olduğundan herhalde.
Türkiye ameleler günümüz kutlu olsun Görkemcim.Rüzgar’ın kusmuklularını makinaya atmayı unutma,ha birde gece üstünü açmış mı kontrol etmen şart biliyorsun…
Ahahahah! Hasta olunca da çocuk bütün gün kucakta taşınıp kas yapılacak 🙂 Pilatese ne gerek var yahu, 24 saat mis gibi spor yapıyoruz işte.
Ne kadar zor şu hem kariyer hem çocuk yaparım durumları, oluyor olmasına da yarım yamalak oluyor herşey:( Çok güzel özetlemişşsiniz, resmen kafamda canlandırdım sizi ayakta topuklar elde çöp işe yetisme vaziyetleri, bizde de durum aynı…
Şu erkekleri iyice bir silkelemek lazım!
Çok geçmiş olsun Rüzgar’a. Biz kadınlara bu dünyada hiç bir şartta rahat yok sanırım. Dileğim öbür tarafta yan gelip yatan kısım olmamız 😉
Ay dur canım, öbür taraf falan… Emeklilikte diyelim 🙂
ben de bir RüZGaR annesi olarak RüZGaRlara karşı hassasımdır.. Çok geçmiş olsun kuzuya.. Sevgiler
Çok teşekkür ederiz. Sizin Rüzgar da pek havalı bir şeymiş, öpüyorum!
bende çocuk doğunca sadce kadının hayatının değişmesinden acayiippp şikayetçiyim.niye ben işimden ayrılıp çocuklarla eve gömülmek zorunda kalıyorum? niye ben tuvaletimi taksitler halinde yapmak zorunda kalıyorum? niye ben özgürce banyo yapmak için eve emre nin gelmesini beklemek zorunda kalıyorum? niye ben bir yere gideceksem emir in kreşden geli,ş saatine göre kendimi ayarlamak zorunda kalıyorum? niye ben , niye ben, niiyeeeeeeeeeeeeeeee????
Ah be güzelim, bizde de mi var acaba bir yanlış yönlendirme diye düşünüyorum ben bazen.
Offf yazdıklarını okurken o hastalık sıkıntısını, Rüzgarın yanıma yat demelerini en çok da telaşını bende yaşadım sanki, belki o durumda çok kalmış,kalıyor ve kalacak olduğumdan… Kadınlar gününe dair söylenecek çok şey var da en çok sinir olduğum şu alışveriş kampanyaları, indirimleri vs. Geçmiştir inşallah rahatsızlığınız, sevgiler…
Geçti geçti, neyse… Sevgiler bizden de.
yılın 1 günü zevkü sefa 364 ü cefa günü sanki..