Dün, ilk kez kocamdan okkalı bir tokat yedim.
Yazıma düşündüğümden fazla tepki göstermişti. Akşam, bilgisayarımın başına oturdu. Rüzgar, evdeki fırtınadan habersiz büyük bir zevkle Mouk izlerken şakkıdı şukkudu yazdı da yazdı. Yanına gittiğimde sert bir tonda “Yorum yazdım, onayla!” dedi. “Senin de iddialar karşısında kendini savunma adına söz hakkın var, tabii ki onaylarım” diye cevap verdim.Ellerim titreyerek yönetim panelini açtım ve yazdıklarını okumaya başladım:
neyapsahataolanzavallı
May 23, 2012 @ 19:31:37
Eveeeet, açıkçası bu kadar çok yorum beklemiyordum. ama her zamanki gibi kadınlar yine beni yanılttı. Hatalıyım, ortada suçlanan bir erkek varken, bütün sitenin buraya doluşacağını tahmim etmem gerekirdi..
Neyse arasıra ortaya çıkan olumlu arkadaşlar da var tabi, bi de Aylinciğim..
Sizlere teşekkürü bir borç bilirim.
Efendim daha fazla kafa karışıklığına meydan vermeden açıklamamızı yapalım;
Gecenin körü işten gelinir, Rüzgar Bey ile oynanır, yemeğin toplanmasına yardım edilir, daha sonra Görkem Hn’ın gereksiz yönlendirmeleri ve Rüzgar Bey’in emri ile bahçede ateş yakmaya karar verilir. Baba ateşi yakar, söndürür, bahçeyi yıkar. Bahçeden mutfağımıza girilen evimizde, etrafı kirletmemek ve 1000 kadının arasında bugünkü gibi zılgıt yememek adına ayakkabılar girişte çıkarılır. Rüzgar Bey ile tekrar oynanır, yıkanıp paklanır, üzeri değiştirildikten sonra uyutması için Görkem Hn’a teslim edilir. Görkem’in de kendince bir vakit geçirebilmesini sağlamak amacı ile yarım saatte bir gidilip, Görkem Hn’ın uyuya kalıp kalmadığı kontrol edilir. Bu aralarda da bir film olsun, bir kitap olsun zaman geçirilir. Saat 24 – 01:30 arasında bir yerde yatma hazırlıkları başlar. Görkem Hn’ın açık bıraktığı ışıklar kapatılır, televizyon kapatılır. Amanıınnnn o da neee, ayakkabılarım mutfakta kalmış, internette madara olmiyeeem diye hemen ayakkabılara saldırılır. Lakin saatin geç olması, bankacılık, Rüzgar, yaşlılık, yorgunluk derken, romatizma ilaçlarımı içmek için sandalyeme bırakılan ayakkabılar orada unutulup, internette madaralığın doruklarına ulaşılır..
Olay bundan ibarettir, fazla kafa yormaya gerek yoktur.
Ama gel gelelim benim aklımın almadığı bir şey var;
Be kardeşim gece hayatım, içkim, 8 aydır sigaram yok, kumarım hiç olmadı.. gençlik dışında karı kızla alakam hiç olmadı. Yaw bi de olumlu yönlerimi gör, onları da yaz be kardeşim. Sabah kalktığımda bi de bakarım ki kocacığım bulaşık makinesini boşaltmış de, haftasonu saat 06:45te hortlayan Rüzgar’ı beni uyandırmaması için odadan çıkarmış, oyalamış, kahvaltısını yaptırmış, hatta benden çok daha güzel yedirmiş, saat 10′da kalktığımda bi de ne göreyim kahvaltımızı bile hazırlamış de.. Yıllardır ağlarım bu çocuk süt içmez, kocacım altından girdi üstünden çıktı, Rüzgar’a sütü sevdirdi, bazen günde 3 paket içtiği bile oluyor de. işleri çok yoğun, çok stresli, zaten ben de artık eski ben değilim, kocacıığım eskisi gibi bana sürprizler hazırlayamayabiliyor ama hala bana o kadar içten “seni çok seviyorum” diyor ki, herşeyi unutuyorum de. De ama, ekmek de, su de , birşey de… Ben de hep kocacığımın noksanlarını görmeyeyim, sonra internetteki büssürü erkek düşmanına kocamı yem etmeyeyim de
Napalım malımız bu…yapacak bir şey yok.. Ben yine de seni ÇOK SEVİYORUM….Benim canım karım……
Doğrusu ÇokBilmiş‘e yazdığım yorumdaki gibi, ben bu yazıyı esprili bir tonda yazmıştım, öyle ciddi ciddi çemkirmek falan gibi bir niyetim yoktu. Ama anlaşılan kocam bayağı bir dolmuş. İlk tokadı öyle yedim 🙂
İkinci tokat, gece geldi. Mutfakta otururken elinde bir spreyle, hışımla içeri girdi. Kumandaları aldı, spreydeki sıvıyı fış fış sıktı, sonra bir bezle iyice sildi. Ben ağzım açık vaziyete olanlara bakarken, elimden telefonumu aldı, kumandaların fotoğrafını çekti. “Utanmadan, o leş gibi kumandaların fotoğrafını koymuşsun, al bunu koy” dedi ve çıktı gitti. (Sitare‘ye duyurulur 🙂 )Bu da ikinci tokattı.
Şimdi, aile saadetimiz için, ekte sevgili kocacığım tarafından temizlenmiş kumandamızın fotoğrafını paylaşıyorum, öncesi ve sonrası olarak. 
“Evdeki huzuru bozulmadan, blog yolu ile kocaya nasıl laf çakılır?” konusundaki diğer çalışmalarım için: Serzeniş ve Ümitli Günler ve Geceler isimli yazılarımı okuyabilirsiniz 🙂
ruzgarligunlervegeceler.com 
Ah kıyamam yaaaa:)) kimse bozmasın mutluluğunuzu yahu durun ne oluyoursunuz:))) eniştenin cevabına dönüp yazıya gelen yorumlara baktım o kadar çok fena birşey yok. genelde herkes ayakkabının bi tek koltugun ustune niye bırakıldığına akıl sır erdirememiş gibi… bunun nedeni de ayakkabıların altının kumaş koltuğa temas etmesinin kadın beynindeki yarattığı pis titreşimler:)))) kısaca ayakkabı yerde olsaydı takılacak birşey yoktu;) Benim eşim gece kalkıp dolaptaki bir tencere yemeği yer , boş tencereyi de kapağı kapalı bir şekilde dolaba koyardı İlk evlendiğimizde, bende ertesi gun yemeğim var diye sevinirdim:) ama benim eşim bende guzel yemek falan yapar ama kısımları anlatamam sonra nazar değiyor;)
Benim eşim de internetten tanıştığım kız arkadaşlarım için erkek düşmanı ifadesi kullanıyor:)) Sanırım bu da erkekçe bir kavram:) biz erkek düşmanı olsak ne diye erkekle evlenip erkek çocuk doğuralım di mi ama:))) Şaka bi yana ağzınızın tadı hiç bozulmasın.. Sevgiler…
Senin kocan, boş moş da olsa, tencereyi dolaba koyuyormuş ya ona bak 😉 Kavgamız da böyle olsun di mi ama 🙂 Sevgiler bizden de…
Ben kendimi erkek düşmanı olarak kesinlikle görmüyorum, tamamen senin yanlış yönlendirmen Görkemcim 🙂 bizimki eşinin bu yazdıklarını yapıyor olsa, ben onun ayakkabılarını değil mutfakta, sabah gözümü açtığımda başucumda görsem dahi ses çıkarmazdım 🙂
Bu kadar uğraşıp savunma yapmasını da ayrıca takdir ediyorum, bizimki direk kendisine hitap edilmiş yorumlara dahi ses çıkarmaz, zaten çoğunlukla blogumu da okumaz!
Diyeceğim haketmişsin sanki o tokatları 😛
ps: Arada kocan da post yazsın noluuuuur 🙂
Aman, şımartıp tepeme çıkartmayın adamı 😀
katılıyorum:))
ooooo Ümit efendi bayağı kibar yolla hem tokadını attı hemde bizim gibi çaçaron ikizleri resmen 360 döndürdü. artık sana da …… oturmak kalmış şekerim.
Aldık cevabımızı diyorsun 🙂
ayyyyy Görkemcim öldüm bittim bayıldım:)
Ümit beyciğim,
valla ayakta alkışlıyorum sizi.Bu yorum, Görkem’in bundan sonra sizinle ilgili yazacaklarına şimdiden noktayı koymuş.Böyle de kibar misilleme yapılmaz ki.Tam Osmanlı tokadı olmuş bu yalnız 🙂
Görkem adam daha ne yapsın yahu:)
cık cık cık…
Yerle bir etti, cefakar anne imajımı iki günde 🙂
valla sadece şunu diyebiliyorum canım.hiç şaşmadım benim koca kişiside aynı şeyi yapardı :))
seni bilmem ama bana iyi ders oldu.şööööyle oturup bir düşündüm.kızdıklarım,küstüklerimden başka neler yapıyor ki diye eşimi.ve hemen ekledim nazar değmesin diye…
şaka bi yana Allah onları başımızdan eksik etmesin ama tabi ki ayakkabılar olmamaları gereken yerlerden eksik olabilir :))
yaptıkları,ettikleri beri kalsın sadece bu yazıyı yazmaya bile gerek duyduğu ve de yazdığı için saygılarımı gönderiyorum eşine…benim yazılar bazen bir hafta sonra okunuyor.aman diyeyim bir daha adama çemkirme bu yazıyı okuyanlardan destek zor artık :)) mutluluğunuz,huzurunuz daim olsun 🙂
Amin, çok teşekkür ederim. Az önce aradı, iş için yoldaydı, arabayı kenara çekip yazımı okumuş ve yine tatmin olmamış. “Ben de yazı yazıp her şeyi anlatacağım bir gün” dedi. Yandık, kocam sahne tozu yuttu, şimdi peşini bırakmayacak bu tutkunun 🙂
Sizinkiler yine bir şekilde okunuyor benimki şu ana dek birini bile okumadı, dünkü yazımda teşekkür ettim ve ilk defa ona da yolladım okur mu meçhul???
Sanki kendi kocami dinliyormus gibi hissettim! Biz bence hipnozu daha bi on tarihe alalim Gokem, yoksa bu adamlar erken yaslanacak;))))
Aikido yapıyorlar artık işte, orda deşarj olur gelirler 🙂 Ama yine de alalım bir an önce randevuyu 😉
Sevginiz bir ömür sürsün, oluyor böyle tatlı atışmalar da eşinin yorumundan sonra kendi şikayetlerimi gözden geçirmeye karar verdim :)) yoksa biz abartıyor muyuz :))
Amin, teşekkürler.
Abartıyor olabiliriz arada, sanırım Venüs/Mars meselesi doğru 🙂
tamamen gulumseyerek yazdigini hatta durumla cok eglendigini dusunmustum. Okurken de ayni derece de eglenmistim ben ama tuh kirilmis demek 😦 boyle seyler kotu oluyor iste blog yazarken kirdiysak affola o zaman… 🙂
Şekerim, dolmuş adam. Yılların birikimi demek ki 😀
Benimki yazdıklarımı okumuyor sanırdım. Bir gün iş yerimi aradı: “Benim köpüklü temizlik anlayışımı yazana kadar otur da derslerine hazırlan” dedi ::)) O gün, bugündür dikkat ederim yazdıklarıma 🙂
Yere bakan, yürek yakan 🙂
Ay Görkem’cim neler olmuş burada ya,şimdi burdan bakınca adam elinden geleni herşeyi yapmış gibi görünüyor.Ama unuttuğu bir nokta var ki oda bize yaranılmayacağıdır 😉 Bu arada ben daha kocam hakkında kaydadeğer bir şey yazmamış olsamda benim eşimin bir lafı var. Blogu olan kadından kork kardeşim der.Yine de bir yerde ayağını denk alıyor yani 😉
Tabii canım, arkamızda koskoca bir kadın ordusu var bir kere 😀
Çok hoşuma gitti bu yazı, konuşmadan anlaşmak, yorum yazdım, onayla 🙂
Kumandaların öncesi, sonrası gibi Görkem’in de bu yazıdan öncesi sonrası var sanırım artık 🙂 Bilhassa kocasına serzenişleri konusunda.
Ben bir iki hafta dikkat ederim kendime, sonra yine eski halime dönerim 😉
yorum yapasım öyle çok ki ama tam şimdi gülmekten karnıma ağrı girdi girecek.geberttiniz beniiiii.
bak görkem bu adam var ya bu adam az buçuk insan halinden anlar biri olduğumdan rahatlıkla yazıyorum-alnından öpülesi ,durup durup mıncıılası bi adam.essah diyorum kıymetini bil o da seninkini bilsin tabe.
siz bi kerem fena halde tutkunsunuz birbirinize.dağlar kalem olsa denizler mürekkep hesabı sizdeki sevgi fırtınası yaz yaz bitmez boyutta.bak sizin yaşlanmış haliniz aha buraya da yazıyorum gençlerin hayran hayran izlediği kıvamda olacak.
kocişin tatlı bir telaşla yazmış o yorumu.biraz bıkkınlık biraz serzeniş biraz “yeter ama ya biraz da beni kayır artık”isyanıyla yazmış onları.ama var ya tencere kapak derler ya işte ondan olmuşsunuz siz.
harika bir çift ,tam bir yoldaş olduğunuzu düşündürdü bana okuduklarım.keşke herkes sizin gibi kavga edebilse.keşke bu kadar olgunlukla karşılayıp yüreğini ezdirmeden eşini sevebilse.
kalbi koskocaman kocana çooook selam eder,ellerini sıkarım:)sana da böyle güzel bir yuva ortamı oluşturup Rüzgarı bu güzellikler içinde yaşattığın için tebriklerimi sunarım.
not;kumandaların hijyenine katkıda bulunmak bir şerefti.sen de biraz uyanık ol megapikseli düşük bir makineyle çek bir daha böyle güzellikleri:))))))
Yahu kadın, öyle bir yorum yazmışsın ki, bir yandan tutuldum, bir yandan gözlerim doldu, sonunda da koca bir kahkaha attım. Manyak gibi bir şey oldum yani! Kocam da günün geri kalanını havalarda geçirecek besbelli 🙂
Bu güzel satırları yazan ellerin dert görmesin, öpüyorum pembe yanaklarından.
kizim boyle kocan var hala adama laf mi cakiyorsun? hey yavrum hey
Ulen, kaş yapalım derken, göz çıkardık iyi mi!!!
hahah vallahi sen kaş yapmaya çalışmasaydın böyle bir durumdan haberim bile olmayacaktı. neyse iyi olmuş. kocama okutuciiim, bak kocasını çekiştiren bi ben değilim diyciiim, üstelik ne işler yapıyormuş kocası bak da örnek al diyciim. Gerçi eminim o zaman da adam “gördüğün gibi size yaranılmaz bee” diyerek konuyu kapatır ama deneyim gene de.
Olayı iki taraflı dinleyin diye boşa dememişler 🙂
iyi döktürmüş valla :))
sonunda da seviyorum demiş yine kıyamamış
E, o kadarını desin artık yoksa delirmiş bir kadınla uğraşmak zorunda kalacaktı 🙂
bu arada senin siteye girince kendi siteme girmiş gibi oldum:)
Aynen aynen, ben de öyle oluyorum seni okurken 🙂
birinizden biriniz değiştirin be ya kese kağıdı şablonunu yiteer:)
Ben değiştireceğim valla, sıkıldım ama beğenemiyorum ki bir türlü…
Yav önceki yazıyı görmemişim. İlk bunu okuyunca bittim. Bir de erkek gözünden halimizi görmek tokat gibi gerçekten. Ama şanslısın vesselam. Hem tüm bunları yaptığı, hemde onca kadını karşısına alıp bir güzel yorum yazdığı için. Benim koca bunların çeyreğini yapmaz, eğer böyle birşeyi yazarsamda benimle küser konuşmaz 🙂
Bir ayakkabıdan nerelere geldik, nasıl kendimizle yüzleştik görüyor musun 🙂
Başlığı görünce huopp noluyoruz demiştim, yazıyı tamamladığımda sakinleştim :))
Allah muhabbetinizi bozmasın 😛 Bir de o kumandalara fışfışlanan sıvıyı öğrensek 🙂
Teşekkür ederim. Biraz sansasyonel bir başlık yazdım ratingim artsın diye 🙂
Fışfışlanan sıvı, bilgisayar ekranı temizleyicisiymiş 😀
o ekran temizleyicilerinin işe yaradığını düşünmezdim ama çok yönlülermiş demek 🙂
Başlık bitirici olmuş tebrikler :))))
Bayıldım …şahane .
En önemlisi eşinizin çok zarif bir dille düşüncelerini dile getirmesi olmuş bence 🙂
Başka bir erkek bunu çok daha sert bir şekilde yapardı.
Hep derim her ilişkinin kendine ait bir dili vardır .Ve ne güzel siz bu dili tutturmuşsunuz ama arada dile getirmek gerekiyor anlaşılan eşinizin dediklerine göre:)
İzniniz olursa blogumda bu yazıyı paylaşmak isterim ?
Tabii ki izin veririm, çok memnun olurum hatta.
İlişkiler uzun süreli olduğunda, erkek-kadın fark etmiyor, insan “nasılsa beni tanıyor, biliyor, artık duygularımı aktarmaya çalışma derdim kalmadı” diye düşünebiliyor zaman zaman. O koskocaman paragrafta benim için yazdığı “zaten ben de artık eski ben değilim” cümlesi derin derin düşünmeme sebep oldu mesela. Biraz incindim önce sonra kendime geldim. Aynen söylediğiniz gibi, arada dile getirmek gerekiyor 🙂
eşinizin yazısında bilhassa koyu harfle yazılan yerlere bayıldım 🙂 bu gereksiz yönlendirmeler ve açık bırakılan ışıklar konusu bizde de polemik konusu oluyor. yalnız üşenmeyip yorum yazması da ayrıca hoş..
ben de başlığı görünce noluyo ya diye düşünmüştüm bir de blogunuzu yeni takip etmeye başladığım için ciddi sandım.
Yok, ciddi değil neyse ki 🙂 Kocamın üşenmeyip yorum yapması sanırım biraz da karşısındaki kadınları yanına almak için bir taktik 😀
ben demistim degil mi ama , seviyor kiyamiyor diye 🙂 lohusayim, duygusalim ama ben de asik biri olarak asigin halinden anlarim 🙂
açıkçası başlığı okuyunca playstation oynadınız sandım:))böylesi daha güzel, daha romantik olmuş Görkemcim.Pardon yoksa Görkem Hn mı demeliydim.Neticede kocasıyla bile hanımlı beyli konuşan insanlarsınız anladığım kadarıyla:)Bir de bütün kocalar internetten ifşa edildiklerinde aşırı tepki gösteriyor, ben bir yazımda Serkanı övmek için kullandığım bir tanım yüzünden o yazıyı sonsuza dek silmek zorunda kaldım..Neye kızdı,ne düşündü de sildirdi anlamadım:))
Sildim deseydin, silmeseydin keşke 🙂
Sevgili Görkem’in kocası kişisi, beyefendi
Biz de siz kocalarımızı pek bir seviyoruz.
Ama arada sırada tırlattığımız oluyor böyle…Buyrun buradan yakın.
http://www.bebekveben.com/2012/05/04/benim-iki-bebegim-var/
Hoşgörünüz. Üzerinize almayınız.
Çok içlenirseniz siz de bir blog açıp hanımınızın kişinizin hatununuzun yaptıklarını, ettiklerini gün be gün yazınız.
Biz ikinizi de okuruz merak etmeyin.
Bu arada kumanda temizliği çalışmasına bayıldık. Bizim eve de uğrayıp benim koca kişime de kumandaları temizlemeyi öğretebilir misiniz?
Hürmetler
Ahahhaha! Hemen değerli mektubunuzu hemen koca kişisine iletiyorum 😀
Görkem haketmişsin ama 😀 yani enişteyi ayakta alkışlıyorum ve seni yılın nankörü ilan ediyorum. 😛
ve ben de alacağım cevaptan tırsarak kanıt toplamaktan vazgeçiyorum. mazallah benimki tokatla kalmaz uçan tekme savurur. o derece dili ve kalemi keskindir 😀
Sen yaz şekerim, benim blogda yayınlarız, dök içini 😉
ay bayıldım ben bu yazılanlara.. hep böyle bir muhabbet olur bizim evde de… ben dırdırcı kadın kociş ise mazlum adam.. hem kötüleri gören ben ama herşeyi dörtdörtlük yapan o.. onlar bizim yumuşak karnımız.. ne olursa olsun onları haklı çıkarcak bişiy buluyoruz işte..
seviyoruz be anacım..
Eh, başka türlü de çekilmez bu hayat yahu!
görki cim selam hayatım. ilk yazdığın mail de , hani bir erkek mantığı ile ayakkabıların neden o sandalye üzerinde olabileceği ile ilgili fikir almak için emre ye de okutmuştum yazını. konu ile ilgili” kesin ayakkabıları temizleyip sandalye üzerinde unutmuştur” yorumunu yapmıştı. şimdi sevgili eşinin yazdığı cevabı okuttum. ve yaptığı yorum: ” bir gün bu arkadaşlarına gitsek ya , ümit ile dertleşiriz”
ahahahahhhhh… ya ni anlıyacağın kocalarımız aynı dertlerden muzdarip:)))
Ahahah! Gelin gelin, hem onlar dertleşir hem de biz 🙂
ay koptum, bayıldım, yarıldım
Siz ailecek ne güzel yazma becerisine sahipsiniz helal walla
kocalarımızı takdir etmiyo değiliz ama biraz daha söylesek iyi olacak herhalde
Benimki ona yolladığım mailleri bile okumuyor, aylar sonra silinip gidiyo
blog yazılarımın birini bile okumadı henüz
Dünkünde (http://oncekadinsonraanne.blogspot.com/2012/11/basarl-cocuk-yetistirme-sanat-egitimi.html) ona teşekkür ettim diye ona yolladım maille Ipad’inde mesaj gelince bu ne dedi, sana teşekkür ettim dedim, neden dedi, çocuğa baktın da eğitime gittim diye dedim
ama oku mu hiçççç sanmam belki benim zorumla
Zaten bilgisayarın başından kalkmıyorum diye pek memnun değil
Bu arada beni yapıştırdın yine ekrana oku oku işe güce gidemiyom
Ahahah! Benimki okuyor da, ancak cevap hakkını kullanmak istediği zaman 😉
Cok hossunuz:) Kendime cok benzettim, bazen cok sikayet ediyorum , elimde olanlarin kiymetini bilmiyorum. Iste o zaman bende kocaman bir tokat yiyiyorum.
Tokatların ardı arkası kesilmiyor 🙂 Neyse, n’apalım, en büyük derdimiz bu olsun 🙂
Bunu okuyunca “Ne kadar şanslı ve duyarlı bir kadın, ne kadar şanslı ve duyarlı bir adam. ” diye düşündüm. Ne bir eksik ne bir fazla 🙂 Sevgiyle kalın.
Çok teşekkür ederiz 🙂 Siz de sevgiyle kalın…