Sen kim bilir rüzgârlı eteklerinle
Kim bilir hangi iklimdesin, ben
Sensiz bu sessizlikle
Deliler gibiyim sensiz
Bu sessizlikle *
Buraları sensizken sevmek o kadar zor ki… Kaç defa karıştı gözyaşlarım yağmura, denize, çok sevdiğimiz Bitez’in kumlarına, Bodrum rüzgarlarına biliyor musun? “Yaş aldıkça, gitmelere, terk edilmelere alışmak lazım” diyorlar… Ama ya zamansızlara..?
Sen, benim için;
yüzerken kollarımdan damlayan su,
içtiğim iki yudum şarabın boğazımda bıraktığı tortu,
bir ara sokaktan karşına çıkıp gülümseten deniz,
ruhumu acıtan bir İspanyol ezgisi,
sen yanı başımda patlayıveren bir kahkaha,
bilmişçe kalkan tek kaş,
denize açılmış, uzaklarda, çok uzaklarda bir silüet,
sen maviler, yeşiller, begonviller, çok sevdiğin sardunyalar,
sen saçlarıma sinen tuz kokusu,
sehpanın üzerinde duran kırmızı sigara paketi,
bayide bana her sabah neler hissettirdiğini bilmeden öylece duran Aydınlık gazetesi,
gecenin bir vakti çalınan kapım,
Gümüşlük’teki fırından gelen simit kokusu…
Ben sensizliğe nasıl alışabilirim ki, sen benim her yerimdeyken?
Bizi bırakıp maviliklere gidişinin ilk yılı doldu bugün. Kuzenim, dostum, sırdaşım, doktorum, arkadaşım, oğlumun “Aymiya”sı, ablam, sığınacak limanım…
Sen kim bilir rüzgarlı eteklerinle… Kim bilir hangi iklimdesin…
Seni çok özledim.
* Cahit Zarifoğlu “Anılar Defterinde Gül Yaprağı”
oooffffff… sabah sabah yüreğimize ağırlık ve güzellik bıraktığın için çok teşekkürler eline yüreğine kalemine sağlık
Teşekkür ederim… Acılarla büyümesek keşke.
huzurla uyusun..size ışık olsun hep..kuzen acısı bir başkaymış..
Amin… Allah başkasını yaşatmasın…
Sevgini, özlemini, dostluğunu öyle güzel aktarıyorsun ki, yaşatıyorsun Görkem’im. İnsan tanımasa bile seninle aynı derecede üzülüyor.
Huzur içinde uyusun.
Amin canım benim. Çok teşekkür ederim…