Yıllarrr yıllaaaarr önce, daha Rüzgar portakalda vitaminken, Hürriyet’de bir yazı okumuş ve saklamışım. Böyle bazı kupürleri kesip biriktirmeyi çok severim (Ölmeden önce görmeniz gereken 100 yer, Dünyanın en tuhaf otelleri vs…). Internet çağında insanlara komik gelse de ben hala kağıt-kalemle uğraşmaktan inanılmaz zevk alıyorum. Defterlerden birinin arasından bu kupür çıkıverdi.Yazılanlar çok basit gibi görünse de, aslında değil. Çoğunuz “Ne var bunda, her zaman yaptığımız şeyler” diyecek büyük ihtimalle. Fakat çocuğunuzla birlikte bir şeyler yapmak ile gerçekten bir şeyleri paylaşmak o kadar ayrı kavramlar ki… Bütün gün evde olduğu halde, bir kere bile oturup çocuğuyla araba yarıştırmamış, boyama yapmamış anneler tanıyorum. Buyurunuz, okuyunuz…
Çocuğunuzun düşünce becerilerini geliştirin
Çocuğunuzun üst düzey düşünme becerileri, ne yaptığının farkında olmasıyla başlayan bir süreçtir. Bu nedenle çocuğunuza yaptığı her şeyden sonra “Bunu nasıl yaptığını bana anlat” demelisiniz. Böylece ürettiği stratejik çözümler ile ilgili farkındalığı artar, ezbere yaşamaktan uzaklaşır. Üstelik başardığı şeyi birilerine anlatmanın ve kendisiyle gurur duymanın keyfini yaşar. İşte, Pedagog Yrd. Doç. Dr. Tamer Ergin ve Yrd. Doç. Dr. Hatice Ergin’in size tavsiyeleri.
Öncelikle ona bol bol kitap okuyun. Böylece kelime haznesi gelişir ve okuduğunu anlaması kolaylaşır. Ona hikaye ya da masal anlatın ki, olayların ardıl dizilimini anladığında iki-üç aşamalı problemlere hazır bir hafıza yapısı oluşsun. Kitap karıştıran, inceleyen, resimlerine merak duyan bir çocuk olsun ve sonraki yıllarda tarih kitabını karıştırmak alışık olmadığı bir davranış biçimi olmasın.
Çocuğunuzla birlikte bol bol resim yapın. Ufak yaşlarında yapacağı resimler sayesinde, sonradan okuyacağı fen derslerindeki semboller, birer imge olarak gözünde kolay canlanabilir.
Ona bol bol müzik dinletin. Bu sayede gelişecek ritim algısı ile ritmik olarak sayıları saymaktan keyif alsın.
Çocuğunuzla birlikte oyun oynayın. Böylece çocuğunuz kurallara uymayı, yönerge almayı sizden öğrensin.
Yemek masasını birlikte hazırlayın. Evdeki kişi sayısı kadar tabağı, masada birebir eşlesin. Tabak sayısını bulduğunda, kaç kaşık konulması gerektiğini söyleyebilsin. İki misafir daha yemeğe geldiğinde, masaya neleri ve ne kadar sayıda ilave edebileceğini çözebilsin.
Birlikte tamir yapın. Sizden sorun çözme yöntemlerini izleyerek öğrensin.
Çocuğunuzla bazı konuları tartışın ki sizden stratejik düşünmeyi, sorunlara ve problemlere alternatif çözümler üretmeyi öğrenebilsin. Çocuğunuzla şakalaşın, böylece estetik duyarlılık kazanabilsin, daha derin düşünen, duygularını kontrol edebilen, problemler karşısında kendine güvenen akademik benlik algısı yüksek biri olsun.
Arkadaşlarıyla oynasın, spor yapsın. Takım sporlarına özellikle yönlendirin. Böylece grup içinde organize olmayı başarabilir. Unutmayın ki toplama işlemi, sayısal sembolleri kullanmadan önce başlayan bir süreçtir.
Birlikte balık tutmaya gidin ki dikkat performansı artsın. Balık beklerken gelişen sebat duygusu, dikkatindeki devamlılık performansını etkilesin ve süre uzadıkça ortaya çıkan hata yapma olasılığı azalsın.
Birlikte denize girin, plajda kumla oynayın, denizde taş sektirin, çakıl taşının suyun üstünde neden durmadığını anlatın. Anlatın ki, matematiğin özünü oluşturan analitik düşünmenin altyapısı olan neden-sonuç ilişkisi için doğal ortamlardan yararlanılmış olsun.
Birlikte yürüyüş yapın. Yürüyüşünüz sırasında yakındaki bir ağaca kaç adımda varılabileceğini tahmin ettirin. Böylece, matematiksel düşünmenin altyapısını oluşturan sezgisel düşünme performansı artsın.
Çocuğunuzun olumlu davranışlarını anında ifade edin, böylece özgüveni daha da gelişir.
Çocuğun herhangi bir davranışı karşısında; emir verme, tehdit etme, öğüt verme, yargılama gibi iletişim engelleri yerine, ben dili, sorun çözme, empati kurma gibi yöntemleri kullanın ki sosyal ve duygusal becerileri gelişsin.
Okul öncesi yıllardan başlamak üzere çocukların mutluluk, üzüntü, kızgınlık ve şaşırma duygularını tanıma, anlama ve ardından da ifade edebilme becerilerini geliştirin ki, etkili iletişim kurabilsin.
Bir anneye (özellikle benim gibi sebep sonuç takıntılı 😀 ) verilebilecek en güzel vitamin desteği bu olsa gerek.
Çok teşekkürler Görkemciğim…
a hahahahahaha önce ebeveyn bunları kendinde fark ederse bunları yapabilir o nedenleeeeeeee bizim tontişler bizim en büyük örtmenlerimiz….
Kesinlikle!