Bir yerlerde okumuş olabilirsiniz; dünyanın en pahalı içkisi, kadehi 15,000 Dolar’dan satılan, Diamonds Are Forever isimli, gerçek elmaslarla süslü, Belvedere votkasıyla yapılan bir kokteyl. Biracıysanız ve böyle şeylere meraklıysanız, 2008’in en pahalısı Carlsberg Jacobsen Vintage No. 1, ki kendisinin şişesine 400 $ değer biçilmekte. Şarapseverseniz, 1997 Domaine de la Romanée-Conti / Burgundy, France şarabını, şişesi 1,500 Dolar’dan, keyifle yudumlayabilirsiniz. Alkolle aram hoş değil diyorsanız, kilosu 24,000 Dolar olan ünlü Çin Çayı, Chinese Oolong tercih edebilirsiniz. Zevklerinize göre, içeceklerden içecek beğenin.
Ama bana soracak olursanız, dünyanın en değerli içeceği, şu aşağıda görmüş olduğunuz son sağdığım sütler. Emzirme Reformu sobesinde anlattığım gibi, bebeğim prematüre olduğu için onu ilk iki ay emziremedim. Sürekli süt sağdım. Sütüm azalmasın diye geceleri saati kurup, Rüzgar uyanmasa bile, ben iki saatte bir uyanıp süt sağıyor, biberon sterilize ediyor, bir sonraki öğünü steril biberonla buzdolabına koyuyor, kalanı tarih atarak süt poşetiyle deepfreeze kaldırıyor, sonra zamanım kaldıysa eğer, şöyle bir on-on beş dakika doya doya uyuyordum 🙂 İnanın iki ay gecede toplasanız iki saat falan uyuyor, üstelik gündüzleri de gözümü kırpmıyordum. Nasıl lohusa depresyonuna girmediğime doktorum dahil herkes hayret ediyordu. Sanırım depresyona girecek vakit bulamadım 🙂 İşte bunlar, Rüzgar’ın ilk defa annesinin memesiyle tanıştığı ve kaynağından beslendiği gün sağdığım sütlerim. Nedendir bilmem, o sütleri ne Rüzgar’a verebildim, ne de atabildim. Tam 38 aydır, öylece duruyorlar. Emzirme Reformu Facebook sayfasında Hande Salkım Turgut isimli bir anne paylaşmış ya eşinin, “Emzirirken ikiniz bir sanat eseri gibisiniz..”sözlerini; sanırım bunlar da benim sanat eserlerim. Anne olmanın; sabır, fedakarlık, özveri demek olduğunu gösteren birer simge. “Şimdi ne yapacaksın onları, daha ne kadar saklayacaksın?” diye merak ediyorsanız, valla bilmiyorum. Oğlum evlenirken ona çeyiz olarak versem, gelinim çıldırır mı acaba, ne dersiniz 😉
ruzgarligunlervegeceler.com 
bende 1 buzluk dolusunu agliyarak cope attim,tam 4 ay her gun sagdim,ama oglusum biberondan icmek istemedi ,mecburen tarihi gecince cope attim,keske senin gihi saklasaymisim…
Aslında Yenidoğan Yoğun Bakım servislerine de verebilirdin Sheila’cım. Birçoğunda (özellkle Avrupa’da), anne sütlerini önce test ederek alıp, sütü olmayan annelerin bebeklerinin beslenmesinde kullanıyorlar. Neyse canım, ben oğlun evlenirken benimkilerden birini veririm çeyiz olarak 🙂
Ya Gorkemcim benim de Ardanin ilk dogdugu gunleri hatirlattin. Ayni ben de 2 saatte bir uyanip sut sagdim ki kesilmesin diye. Ama ben atmak zorunda kaliyordum ilacli diye….Makineye kafamin dustugu cok olmustur… Yogurt yapip yedirirdin ruzgara ya da muhallebi ama son kullanma tarihi gecti herhalde.))))Tursu yap.))))
Rüzgar emmeye başladıktan sonra sağdıklarımdan yoğurt yapmayı denedim ama tutturamadım 🙂 Bir de doktorumuz, o kadar işleme maruz kaldıktan sonra (Dondurma, çözdürme, ısıtma, bekletme vs…) anne sütünde fayda namına pek bir şey kalmayacağını söyledi ki, çok haklı bence. Sonuçta o sütler memeden beslenme konsepti üzerine yaratılmış di mi yani 😉