Efendim, 4+4+4 yasası çıktığından beri tüm hönkürmelerime, gözyaşlarıma, eğitim sistemine karşı çıkışlarıma rağmen, tabii ki Rüzgar ilkokula başladı.
Oryantasyonu saymazsak, birinci sınıftaki ilk haftamızı kazasız belasız atlattık. (Çoğul konuşmamın sebebi gerçekten ikimiz için de alışılmışın dışında bir hafta olmasıydı. Yoksa, çocuğumla kendimi tek beden sayan “hasta olduk” “ödül aldık” “kakamızı tuvalete yaptık” tarzı cümleler kurmam pek 😀 ) Rüzgar’ın yorumlarını çok merak ediyordum. Geçen yıl okulla ilgili düşüncelerini ağzından kerpetenle aldığım oğlum, bu sene belki biraz açılır diye umuyordum. Gelin görün ki diyaloglar şu şekilde ilerledi: “Okul nasıldı oğlum?” “İyiydi” “Öğretmenlerin nasıl?” “İyi” “Arkadaşlarınla anlaştın mı?” “Anlaştım” Geçen yıl Şubat ayında, Instagram’da şu görseli paylaşmışım, demek ki o zamandan günümüze pek değişen bir şey olmamış.
Yalnız oğlumun bazı saptamaları oldu ki, bir kenara yazmasam olmazdı (Burada, “bir kenar” sevgili blogum oluyor tabii)
Oryantasyon haftası öncesi yapılan toplantıda, kura çekildi ve Rüzgar’ın öğretmeni belli oldu. (TED Okulları’nda sınıflar önceden oluşturuluyor, öğretmenler yapılan toplantıda çekilen kura ile sınıflarını alıyorlar) Toplantı dönüşü koşa koşa Rüzgar’ın yanına gittim ve coşkuyla haberi verdim:
– Rüzgarr, biliyor musun, öğretmeninle tanıştım.
Rüzgar, aylardır bu haberi bekliyormuş gibi saniye beklemeden sordu:
– Güzel miydi?
– ???
_______________________________________
Servis bekliyoruz… Bayağı bir gecikiyor minibüs. Bizimki servis geciktikçe keyifleniyor, yüzündeki gülümseme yayılıyor da yayılıyor.
– Anne herhalde bugün okula gidemeyeceğim.
– Niye ki?
– E, servis gelmedi.
– Gelmezse gelmesin. O zaman da ben götürürüm okula.
– Sen dünden beri “halim yok” “halim kalmadı” deyip duruyorsun ya, nasıl araba kullanacaksın?
Benim güldüğümü gördü ve ekledi:
– Bugün halin var mı yoksa??
_______________________________________
– Anne, okulda meslekleri konuştuk.
– Sen hala büyüdüğünde ajan mı olmak istiyorsun?
– Yok, fikrimi değiştirdim.
– Aaa, ne olmaya karar verdin?
– Büyüdüğümde beteriner olmayı düşünüyorum.
_______________________________________
– Anne biliyor musun, bu sene okul uzamış.
– Hayır oğlum, geçen yıl da dördü yirmi geçe çıkıyordunuz, yine aynı.
– Yok yok, uzamış. Bitmiyor bir türlü.
(Garibim, eskiden oyun oynuyorlardı tabi, lay lay lom takılıyorlardı. Dersler başlayınca okul klasik, hepimizin bildiği, dakikaları saydığın formuna girdi demek ki)
_______________________________________
– Rüzgar’cım, merak ettim en çok hangi dersi seviyorsun?
– En çok sevdiğim ders diye bir şey yok.
– Aaa, canım olur mu? Mutlaka vardır daha sevdiğin bir şey.
– Okulda en çok sevdiğim şey: Teneffüs.
_______________________________________
– Rüzgar siz geçen gün bir şarkı öğrenmiştiniz nasıldı o?
– Benim öğretmenim bir benek şarkısını mı?
– Melek olmasın o?
– O da olur!
_______________________________________
– Bana bak, bir daha okuldan gelir gelmez ellerini yıkamadan öyle oyuncaklarına saldırırsan, hepsini kaldırırım ona göre!
– Ben de kendi kendime taş-kağıt-makas oynarım!
_______________________________________
– Anne bugün okulda bir kız yanıma gelip benimle konuşmak istedi.
– Ne tatlı! Eee konuştunuz mu?
– Konuşmadım.
– Neden?
– Burnundan kocaman bi sümük sarkıyodu çünkü.
(Kahkaha atarak ortamdan uzaklaştım)
_______________________________________
– Rüzgar, anlamadığım bir şey var: Neden okul sabahları yatağa ahtapot gibi yapışıyorsun da, hafta sonları sabahın köründe uyanıyorsun?
– Anne peki sen neden bir türlü uyanamıyorsun?
– Bilmem, biraz daha enerjiye ihtiyacım vardır belki de…
– Neden? Daha çok televizyon seyretmek için mi?
Aldık cevabı, artık dağılabiliriz…
Benek Öğretmen Favorim 😀
Görkemcim benim bu arada e-mail adresim değişti, nerden güncelleyeyim?
Ben de en çok sümük hikayesini seviyorum 😀
Mail olayında, sanırım eski mailine WordPress’ten gelen iletiye unsubscribe yapıp, yeni mailinle bloga tekrar abone olman lazım yanılmıyorsam…
hahahha :))))) sümüklü olana ben de bayıldım. Kuzey de “okul nasıl?” diye soranlara “okul fena değil iyi ki teneffüsler var” diyor. Nesil olarak teneffüs uğruna okulu sevecekler galiba :)))
Bir de teneffüslerde sümüklü kızlar peşlerine düşmese 😀 😀 😀
bizimki anaokulunda kızların ilgisinden bunalmış olacak ki, “anne bir sürü erkek arkadaşım var inanabiliyor musun, sadece erkekler olarak takım bile kuruyoruz!!” diyor. çocuğun ihtiyacı buymuş resmen.
Rüzgar olmuşsun sen artık oğlum..Tam öğrenci kıvamına gelmişsin..Kıvrak zekalı,ideal öğrenci kıvamına..Annesi öper misin yerime..
Öpmez miyim, zevkle 😀 Yalnız arada anasına da çiçek alsa, bu kıvrak zeka ile memnun olacağım 😀
Sümüklü kız 1
Uyanma durumu 2
Beteriner 3.
Hayat da bizi gülümsettin gibi hep seni gülümsetsin Rüzgar…
Ah ah, inşallah…
Bu çocuklar bir alem oluyor. En sevmedikleri soru da “bugün okul nasıl” olsa gerek onun yerine bugün hangi derste eğlendin ya da hangi dersi sevdin gibi dolanbaçlı yollardan cevap almaya çalışıyorum:))
Offf, sorma, onları da denedim. Direkt sorarak tümdengelim yapmak son çaremdi, o da elimde patladı 😀
ya biz okulu pek severdik. senelerce anaokuluna gitmediğimiz için mi acaba? ciddi düşünür oldum
Olabilir. Bizim gariban 22 aylıktan beri okula gidiyor, üniversite bitirmiş kadar oldu çocuk 🙂
super cevaplar ya:)) özellikle en sevdiği şeyin teneffus olmasına bayıldım:))
bizde hala kerpetenle çekiyoruz lafları…
Bu modeller böyle Buya’cım 🙂
Yazının sonundaki kapak öldürdü beni 😀 İşte bu yüzden erkek çocuklarının hastasıyım 😀
İtiraf edeyim, o kapağı yedikten sonra “eşşoğlueşşek” dedim. İçimden tabii 🙂
muhahahhaa muhaha ahahahhaha ahhahahaa
hangi birine ne diyeyim ki, Görkem’im canım işin, işimiz zor:) bu nesil başka nesil
İşimiz zor Müminem dediğin gibi, işin özeti o 😀
Bu sene bizim evde de nazlı mı nazlı bir 1. sınıf bebesi bulunmakta. Aynen benim ki de okulla ilgili tek kelime etmiyor. Çocuğun okulla ilgili tek yorumu ‘sıkıcı’. Ama bakıyorum Rüzgar’ın performansı yine yerinde. Bayılıyorum bu çocuğun yorumlarına, cevaplarına. Görkem ne olur Rüzgar’la olan maceralarını kitaplaştır. Mutlu ve huzur dolu bir eğitim hayatı dilerim yakışıklıya:)
Esra’cığım, bir elimden tutan olsa kitap işi çok hoşuma gider, ne güzel bir anı olur. Ama ben biraz ittirilip kaktırılması gereken tiplerdenim sanırım.
Ben de size haaarika bir yıl diliyorum.
Boşuna demiyorlar bunlara indigo nesil diye.Bunlar bizi suya götürür susuz getirir valla.
Hem de nasıl… Daha ne kapaklar yiyeceğiz kimbilir 🙂
Tatlım senin gibi şahane bir anneden daha farklı bir çocuk çıkmazdı zaten .Aaa bu arada Ümit’in de hakkını yemeyelim.
Ya bir gün senin de burnunda kocamn bir sumuk olursa Ruzgar ha bir gün o kız buyuyup ünli olduğunda TV cıkıp burnumda sumuk var diye benimle konusmayan Ruzgar hııhhh gordun mu derse 🙂 Bunları da dusun oglum stratejik davran kızları cevirme o olmaz arkadaşı olur aranı sıcak tut 🙂
Şekerim, onu bırak, sonra o sümüklü dediği kızı gördüm, dünya güzeli bişi. ‘Sümüktür, gazdır, bunlar doğal şeyler evladım’ diye etkilemem lazım çocuğumu. Olmuyor böyle 🙂
Daha ilk olayınızda koptum, sonlara doğru yerlerdeydim :))) sen çok yaşa emi Rüzgar! ❤
Son olay zaten golden shot 🙂
Alemsin Rüzgar ya 😀
😀
affacan herif! dakika dakika kaydedebilen bir cihaz olsa da bunlari canli canli izlesek ve hiç unutmasak…
benim oglum da bire başladı, ben de “biz” diliyle konuşanlardan tiksinmeme rağmen, kız da ortaokula başlayınca son üç haftayı atlatmanın keyfini yaşadık yani..
“okul nasıldı” denmiyor.
“ne öğrendin, öğretmene ne sordun” vb deyince biraz daha açılıyorlar..
Yarın bir gün karşısına fıstık gibi birisi dikilip “o reddettiğin sümüklü kızım ben” demesin 🙂
Çok güldüm her birine, alem çocuksun Rüzgar 🙂