Bu fotoğrafı gazetede ilk gördüğüm andan beri, boğazıma bir yumru oturdu, kalkmak bilmiyor. Nasıl korkunç bir acıdır bu, nasıl bir veda, isyan edesim geliyor…
Şırnaklı baba Şükrü Yavuz, beyin ölümü gerçekleşen kızını son kez öptükten sonra, organlarını bağışlamış. Organları, birisi iki, diğeri on altı yaşında iki çocuğa ikinci hayat şansı vermiş. O toprakları, kültürü az-çok tanıyan birisi olarak söylemeliyim, babanın yaptığı öyle büyük bir özveri ki… Allah, o çocuklara uzun ömür versin.
Zihnimden bu sahneleri silemiyorum. Kalbim sıkışıyor, elimde değil. Nehir‘e ailesinin nasıl veda ettiklerini, Gurbet’in babasının alnına kondurduğu son öpücüğün sıcaklığını hissedip hissetmediğini, Kardiyoloji Yoğun Bakım Servisi kapısında annemi görmek için beklerken iki aylık bebeğe anjiyo yapan genç hemşirenin yaşlı gözlerini sildiğini, minik bebeğin bilip bilmediğini öğrenmek istiyorum. Sanki bunları bilirsem biraz daha dayanma gücüm olacak gibi.
Oldum olası duyarlı biriydim. Hatta yakınlarım “incelikler yüzünden” benim de çok incindiğimi söylerlerdi. Anne olup başka bir boyuta geçtiğimden beri, duyarlılığım daha da arttı. Artık canımı acıtacak düzeye geldi. Şikayetçi değilim, duygularımı şiddetli yaşadığımda nefes aldığımı hissediyorum. Ama konu çocuklar olunca… Söyledim ya… Hiç dayanamıyorum.
Başka çocukların ailelerinin çektikleri acıyı görüp-okuyup, kendi halime şükretmek çok ayıbıma gidiyor. “Neler var görüyor musun, Allah’a şükür bizim çocuklarımız sağlıklı” derken içimde oluşan gizli rahatlama duygusunu sevmiyorum. Onun yerine, o minik meleklerin ailelerine dayanma gücü diliyorum. Ölüm ve çocuk… Bu iki kelimeyi yanyana görmeye katlanamıyorum…
Görkemciğim yapma böyle ne olursun, bir tek duyarlı anne sen değilsin ben dağıldım şu an ellerim titreyerek yazıyorum, klavyeme damlıyor hızla gözyaşlarım…
Tek tesellim bütün bunların, düzenin bir parçası olduğunu kabul etmem çok zor olsa da; bilmem. Tüm bu acıları yaşayan insanların yanına tanrının meleklerini yollarayarak onlara güç verdiğine hala çocukcasına inanmaktan başka bir şey gelmiyor kalbimin en içinden. Evet şükrederken bende aynı senin gibi kendimi bencil hissederken bulunca; eğer bu olanlar onlara değil de bana olsaydı, onlar da şükrederdi kendi adlarına diye düşünüyorum.
Tanrı onların acılarını unutturmasın.. (daha başka hiç acı vermesin)
Binlerce kez şükürler olsun sağlıklı çocuklarımız için tanrıya…
Tanrım sen bizlere yaşlı buruşuk nineler olduğumuzda meleklerimizin meleklerini görmeyi nasip et sağlıkla…
ss.
bana mı dedin 🙂 ?