Dolu dolu bir bayram yaşadık, ne güzel…
Sabah Rüzgar’ın okulunda Minik Eller Sergisi (Yerim ben o minik elleri!)
Feribot yolculuğu
Öğleden sonra güzel dostlarımızla alternatif 23 Nisan kutlaması: IWAI anneleriyle Paskalya Partisi.
Eve dönüş ve Rüzgar’la neredeyse her mutlu ve hareketli günün ardından gelen kaçınılmaz son: Soğuk algınlığı.
Bu günden aklımda kalan anekdotlar ise şunlar:
IWAI anneleriyle buluşma gününün sonunda Pınar’dan gelen yorum:
Pınar: Görkem, kendimizle gurur duymalıyız.
Görkem: Aaa! Neden ki?
Pınar: E baksana, bizi evhamlı olmamızla eleştiren yabancı annelerin yüzde otuzu sert esen rüzgardan korkup partiyi terkettiler. Bi tek biz sonuna kadar kaldık.
E peki n’oldu? Oğlan salya sümük hasta. Olsun. Türküz, doğruyuz, gururluyuz 🙂
§§§
Kutlamaların ardından evde durum kritiği yaparken Dan zart diye araya giriyor. Pınar sevgili eşini “bir şey konuşuyorduk hayatım” diye uyarıyor.
Dan: (İngilizce tabii) Pardon ama Türkçe anlayamadığım için konuşmanızı kestiğimi anlamadım.
Ben: E ağızlarımızın oynadığını da mı görmedin?
Dan: İyi de Türklerin ağzını kapalı yakalamak mümkün diil ki…
Kahkahalar.!!
Ruzgar: Ilk Paskalya Kutlamam cok basarili gecti ama keske kuru ekmekte baska seyler de olsaydi menude… Sish kebab acili, anatlar acili, 10 saatte gelen kofte acili, ekmek – basarili!!! :))))
Oyun Parkı “başarılı”, arkadaşlarla İngilizce konuşma denemeleri “başarılı”, eşeğe kuyruk takma ve çuval yarışı “başarılı”. Sevdiğim insanlarla birlikte olmanın keyfi: “paha biçilemez” 🙂