…. Duyduğum rahatlamanın boyutlarını anlatmam çok zor… Sanki bir araba kazası geçirmişim ve arabam bir köprüden uçup nehrin dibine batmış, ben de bir şekilde açık camdan çıkıp soğuk, yeşil suların içinden gün ışığına doğru kurbağa gibi yüzerken nefesim neredeyse tükenmiş, damarlarım boynumdan fışkıracak hale gelmiş ve yanaklarım son nefesimle şişmişken, sonrasında SOLUK ALMAK. Su yüzüne çıkarak içime dolu dolu hava çekmeye başlıyorum… Ve kurtuluyorum… “Evet geri döndüm” diyorum. “Tabii ki geri döndüm”*
Yaklaşık bir ay önce tanıştım sıkıntıma kaynaklık eden arkadaşla: Göğsümde bir şişlik… Hemen doktora gittik. İçimi ferah tutmaya çalışıyor fakat kafama üşüşen felaket senaryolarını bir türlü savuşturamıyordum. Doktor muayenemi yaptı, “Merak etme, önemli bir şey olduğunu sanmıyorum. Yine de tedbir amaçlı, ultrasonda bakalım” dedi. Ultrasonda, diğer göğüste de ele gelmeyen bir tümör saptandı. Doktorun, raporumu götürdüğümdeki ifadesini unutamıyorum. Rapora baktı… okudu… okudu… masasına oturdu… yüz yıl falan sonra bana döndü ve “Biz bunu çıkaralım Görkem” dedi. Uzun uzun ayrıntılarını sormadım, google’da dolanıp araştırmadım, internet doktorluğunu bırakmaya uzun süre önce yemin etmiştim ve bu yeminimi tuttum. Anne olduktan sonra içimi iyice kaplayan altıncı hissimle, doktorun açık sözlü, net, babacan konuşma tarzının yarattığı güven duygusuyla “Tamam” dedim. “Çıkaralım, ama çok kesmeyin” Güldü, “Söz veremem, rahat çalışmayı severim” dedi.
Perşembe ameliyat oldum, gece hastanede kalmadım, Rüzgar’ın yanında olmak istedim. Ameliyat olduğum günün gecesi, kanepede uzanırken sevgili oğlum bir anda üzerime uçtu ve zbam diye göğsümün üzerine yapışarak sarıldı. Onu üzmemek için bir şey diyemedim fakat acıdan gözlerimden yaşlar aktı. O an, eve döndüğüme pişman oldum 🙂
Az önce sargılarım açıldı ve patoloji raporumu aldım: Tümörlerim akıllı, uslu çıktı. (Şükür) Onlara beni (bizi) üzmedikleri için teşekkür ediyorum. Bir de ameliyat kararını açıkladığında bana “Ne bakıyosun öyle gözlerini kocaman açarak suratıma?” diyen tatlı doktorum Prof. Dr. Ömer Harmancıoğlu’na… Ayrıca suretlerini bulanık bir perdenin ardından gördüğüm ameliyat ekibine ve uyandığımda başucumda bulduğum, bana göz kırparak “N’aber?” diye soran Opr. Dr. Halit Bayar’a da…
Kulağımıza küpe olsun, aman diyeyim, meme muayenemizi ihmal etmeyelim.
http://www.memeder.org/kkm_tablo.htm
Bu arada söylemeden geçemeyeceğim, iyisin, hoşsun ama çok kesmişsin be doktor!
* Elizabeth Gilbert, Ye, Dua Et, Sev adlı kitabından.
cnm seni o kadar iyi anlıyorum ki……gelmiş geçmiş olsun arkadaşım…biz çok şanslıyız arkadaşımmmm….seviyorum seni kendine iyi bak……
Eminim senden iyi kimse anlayamaz beni Emel’cim. Allah bizi çocuklarımıza bağışlasın. Sen de kendine çoooookk iyi bak, sevgiler kocaman!
Geçmiş olsun Ablamm 🙂
Sağol canım kardeşim
arkadaşım tekrar çok geçmiş olsun…güzel sonuçlarınada gözün aydın çok sevindim….ben rüyamda görmüştüm;) zaten çok öpüyorum.
Ben de hamilelerin rüyalarının gerçek olduğunu bildiğim için çok sevinmiştim sen anlatınca. Seni ve göbişini öpüyorum 🙂
Görkem Hn. merhaba,
Blogunuza Kent Hastanesi ile ilgili internet haberlerine göz atarken tesadüfen rastladım birkaç ay evvel. O zamandan bu yana da 20 aylık Arya’nın annesi olarak işlerden nefes almaya ihtiyacım olduğu aralarda mutlaka ziyaret ediyorum sizi ve elbette sevgili Rüzgar’la olan maceralarınızı. Çoğunlukla gözlerimden yaşlar akarak kahkahalar atmama ve pek tabi ofismin önünden gelip geçenler farketmesinler diye bilgisayarımın arkasına saklanarak gözyaşı dökmeme vesile olan yazılarınızı her okuduğumda keşke tanışabilsek diye geçirdim hep içimden.
Bugünkü yazınızdan ameliyat haberinizi aldığımda da odanıza gelerek geçmiş olsun diyemediğim üzüldüm. Şimdi içinizden “bu nasıl olacaktı?” diye geçirdiğinizi tahmin ediyorum. Ben Kent Hastanesi’nin İnsan Kaynakları ve Eğitim Direktörüyüm de… 🙂
Size en içten geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Umarım böyle bir sıkıntıyla ömür boyu hiç karşılaşmazsınız bir daha. Bir vesileyle (hastalıklar için değil de kontroller için falan tabi) hastanemize gelirseniz ve fırsat bulursanız sizinle tanışmayı çok isterim. Kime sorsanız benim ofisi tarif zaten 🙂
Sağlıklı, güneşli günler dilerim.
Sevgiler
Ameliyat günü annemle konuşuyorduk; Bıktık artık ama bu Kent’ten diye 🙂 Sonra utandık, çünkü tatlı doktorlar, gülen yüzler, en sıkıntılı gününü bile aydınlatıyor insanın, bu imkanlara sahip olmak büyük şans.
İçten ilginizden, satırlarınızdan çok mutlu oldum. Ben de çok isterim tanışmayı, bir gelişimde mutlaka kapınızı çalarım.
Minik Arya’yı öpüyorum, sevgiler…
Çok geçmiş olsun,Allah bizleri çocuklarımıza bağışlasın dediğn gibi,sanırım İzmirde oturuyorsunuz,ben İstanbulda oturuyorum ama Manisalıyım,hatta şimdi oğlumla Manisada annemdeyiz (Deli anne cemaatinden olduğumu söylememe gerek var mı bilmem 🙂 Akıllı oğluna öpücükler,bende de var 2006 model,sevgiler
Sizin cemaat süper valla, çok sevdim 🙂 Bizden de öpücükler.
gerçi çok şükür geçmiş ama ben yine de geçmiş olsun diyeceğim. Son cümlene koptum:)))
Off sorma, hala ilaç kullanıyorum izler için. Ama n’apalım, şımarıklığın alemi yok, buna da şükür 🙂