Bende bir arıza var.
Kesin!
Yoksa insan neden, güzel bir Pazar günü, oğlu yanıbaşında uslu uslu oyuncaklarıyla oynarken, denize nazır balkonda ayaklarını uzatmış, gazetesine dalmak varken, orada bir röportaj okuyup sinir olur, sinir olmakla kalmaz, yerinden kalkar, üşenmeden fotoğraf makinesini alıp röportajın fotoğraflarını çeker, sonra iki saat uğraşır bilgisayarına yükler, ardından Photoshop’ta çektiği fotoğrafları düzeltir sonra da oturur bu yazıyı döşenir??? Neden yani?
Neymiş, Ayşe Şule Bilgiç, Türk televizyonlarında ilk defa yüzde yüz yerli bir çizgi karakter yaratmış. Karakterin adı Pepee’ymiş. İleride Türk Çizgi Film Tarihi yazıldığında, Pepee, Türkiye’nin ilk markalaşan Türk Çizgi Film Kahramanı olarak yerini alacakmış.
Dayanamıyor ve diyorum ki, Ayşu Şule Hanımefendi, çizgi filminizin dublajı çok başarılı, renkler, animasyonlar, kurgu gerçekten alkışlanacak ölçüde özenli. Profesyonel bir ekibin elinden çıktığı belli olan bir yapım ortaya koymayı başarmışsınız, tebrikler. Bir de, ne olurdu yüzde yüz yerli bir karakter yarattım diyeceğinize, Pocoyo’dan esinlendik ama karakteri bize özel temalarla, motiflerle renklendirdik deseydiniz?
Gorkemcim sen o pepenin halay cektigi bolumleti falan gormedin sanirim 🙂 ben cok korknc buluyorum ayrica da pepe cok bilindik bir karaktwrdir ne %yerlisi yahuuu oradaki twk yerlilik pepeye halay cektirmek ve turku okutmak ayyy iyiki bu rop okumamisim ben de killanir dayanamaz gazeteye mail gonderirdim
HaberTürk’le bir bağları var sanıyorum. Yaz başından beri durup durup Pepee’nin başarılarından(?!) söz ediyorlar çünkü gazetenin bir yerlerinde. Ama taktım kafaya, gazeteci bir arkadaşım var, ona bahsedeceğim bundan.
Bu arada, yalancı sufle tarifini DeliAnne’ye yolladım ama senin mail adresini bulamadığım için sana gönderemedim. Ah kaldın oralarda, aşere aşere 😦 ruzgarligunlervegeceler@gmail.com‘a mail adresini atarsan sen de kızgın kumlardan serin sulara yolculuğa çıkabilirsin 🙂
Ay günlerdir beni dürtüyordu bu konu, aşkolsun Görkem , beni benden aldın bak şimdi:) Üstelik Pocoyo Minika denen kanalda başladı ya.. ayıptır !
Ha bu arada ben o Bilgiç’in röportajını da okumadım.. sadece içimden geçen.. ah uleyn nolurdu tıpatıpını çalmasaydınız! İyi bir iş yapacakmışsınız oysa
Ayyy bir dürten de ben oldum bak 🙂 Sen de yaz anacım, sen daha çok okunuyorsun, bir yerlerden gider kulağına belki… Şimdi Minika’da yayına başladıysa çıkar kokusu yakında zaten.
Bizim ünlülerin huyudur bu. yıllarca yabancı şarkıların müziklerini alıp, iki saçma söz yazıp, biz besteledik diye millete yutturmaya çalıştılar.Ortaya çıkınca da “esinlendik” dediler. Bence Ayşe Şule de esinlenmiştir 🙂
Keşke boşverip balkonun tadını çıkarsaydın:)
Bizim millette bir esinlenmedir gidiyor zaten. Müzikte, kitapta, kliplerde, reklamlarda… Apartmak için harcadıkları zamanı yaratıcılık uğraşısına verseler belki daha güzel şeyler çıkacak ama yok, böylesi daha garanti tabii…
Şimdi, haftanın daha başında, ofiste vızır vızır çalışırken nasıl pişman oldum balkonun tadını çıkarmadığıma, anlatamam…
Ya ama aşkolsun. emeğe saygı lütfen. ben iki resim arasında en az 4 fark sayabilirim. şuşu var, uuupuzun zürafa var (filden ayırt edemiyor musunuz yoksa) çık çık çık, köpecik var. ee bayrak da var. nasıl yüzde yüz yerli yapım olmasın ki ??
Sonra Kolbastı var, Halay var, Trakya Karşılaması var 🙂
İzlemediğim için o kadar farkı gözden kaçırmışım sorry 🙂 bizde sadece hafta sonları tv izleniyor o da beelkii ve yaz olduğu için.
Ne güzel… Ben bir türlü beceremedim TV olayını disipline etmeyi.
Görkemcim; Yumurmurcak tv de The Muppet Show dan bariz çalıntı Çedene denen o korkunç uyku öncesi programı görmedin galiba? Çocuklara zorla korkmayı, uyumamayı telkin edercesine bir program. Çok şükür 2 kez gördük saatleri uymuyor bize zaten. Bizim içimiz dışımız Caillou ! Cansın kafayı “Kayyu Kayyu Kayyu” die bozdu, tapıyor resmen. Neyse ki kreşimizde tv yok ve çok karşılar. Cansın çok hızlı adapte oldu bu arada, ama ben olamadım ne yapacağımı şaşırıyorum geçen haftadan beri, sürekli zırıltı halindeyim….
Çedene’yi görmedim, görmek de istemiyorum. Benim derdim bana yeter 🙂
Sen de adapte ol artık, deli misin, ne güzel kolayca alışmış çocuk.
Yumurmurcak da nesi hahahahah :)))
Pocoyo’yu görmemiştim hakikaten benziyor. Biraz fazla esinlenmiş :))
Pepee’nin halay çekmesini, türküler söyleyip halk oyunlarını oynamasını ben çok hoş buluyorum. Türk olduğuna göre Rap yapacak değil ya? :))
Onları işlemesi iyi tabii, çocuklarımız kendi kültürleri dışında her kültürü biliyor maşallah sular seller gibi.
Ben, Bilgiç’in, “onu ben yarattım” triplerine kıllandım 🙂
madem yüzde yüz yerliymiş pepee ismi hangi oğuz türklerinin kayı boyundanmış merak ettim şimdi:))))
Aaaa lütfen, Anadolu’da, konuşma güçlüğü çekenlere pepe denirmiş. “Peki, sonundaki ekstra e harfi ne alaka?” dersen, onu bilemiyorum 🙂
pepeee diye bağırıyor gibi olsun demişler, röportajda okunuyor :))))) bir şeyi de çakmasak kendimi kesicem. diziler de öyle… sadece çocuklar değil biz de hep çakma şeyler izliyoruz artık!
Şimdi de Desperate Housewifes’ın Türk versiyonunu çekeceklermiş. Allahım, yüreğim daralıyooooo
Ben de kıllanmıştım Pepee’nin bize lanse ettikleri gibi Türk işi olmayıp Pocoyo diye yabancı bir karakterden esinlendiğini! öğrendiğimde. Aptal durumuna düşürme bari seyirciyi di mi? Ben Facebook’ta bu pepee’nin resmi sayfasını beğenip pocoyo meselesi ortaya çıkınca da duvarına: ”pepee senin için çalıntı diyorlar, sen ne diyorsun?” yazmıştım ve anında Pepee sever annelerin hışmına uğramıştım 🙂
Aman diyeyim! Paralarlar valla 😀