Aile, Dunya, EvHayati, IsHayatim

Another day in paradise

Her zamanki gibi, hemen hemen her annenin sıklıkla yaşadığı, olağan bir geceydi…

Kadın, iş çıkışı, ayaklarını sürüyerek eve dönmüş, oğlunun gönlü olsun diye önce, ayağında pek severek aldığı babetler olduğu halde onunla futbol oynamış, ardından parka gitmiş, güzelim elbisesinin popo kısmında, parktaki bankın izleri çıkmış, kıyafet pembe bir waffle şeklini almış, eve dönüşte banyo, arkasından deveye hendek atlatma misali geçen yemek faslından sonra oğlu, uykunun sıcak kollarına atılmıştır…

Artık zamanı sadece ona aittir (mi acaba?). Makinedeki çamaşırları çıkartıp asar, kocasının oraya buraya atılmış kıyafetlerini toparlar, çiçeklerini sular, çarşafı değiştirir, oğlanın okuluna götürülmesi gereken yedek kıyafetleri hazırlar, iletişim defterini okur, gece lazım olur diye baş ucuna su koyar. Yeni geçirdiği ameliyatın izlerini hafifletmek için doktorun verdiği ilacı da sürmesi gerekiyordur fakat o kadar yorgundur ki, “Boşveerr” diyerek kendisini çağıran televizyonun karşısına kurulur. Kocasıyla birlikte bir bölüm NCIS lüplettikten sonra, “bu gece de erken yatayım bari” diyerek yatağa yollanır. Tam rüyalara dalmış, Simon Baker onu kovalamaya başlamıştır ki, pıt pıt pıt ayak sesleri eşliğinde annejiiğğm, biraz kayar mısın diye bir ses gelir. Saat 01.30 sularıdır, kadının rüyası bölünse de sorun değildir, gerçeklerin en tatlısı kollarındadır, bir tarafında sevgilisi, bir tarafında oğlu varken uyumaktan güzeli var mıdır? Amma velakin, bu tatlı oğlan şişede durduğu gibi durmuyordur. Gece süresince farklı taleplerle defalarca annesini uyandırır:

• Saat: 02.00: Anneee, suu

• Saat 03.00: Anneee, ben yatağıma gidicem. (Git oğlum) Sen de gel.

• Saat 03.30: Annee, sizin yatağa gidelim.

• Saat 04.15: Üüüü, benim kızlı yastığım nerde? (Yatağında oğlum) Getirir misiiin, yüffeen? (La havleee)

Muhteşem final: Saat 05.30, kadın bir ıslaklık hissi ile uyanır. Yatakta doğrulur. Oğlu yatağın bir ucunda, sevgili kocası diğer ucundadır. Yarı uyur-yarı uyanık vaziyette, şüpheli şahısın üst kontrolünü yapar ve gerçekle yüzleşmek zorunda kalır: Bir çiş gölünün tam ortasında yatmaktadır. Zombi edasıyla kalkar, ikisini de uyandırmadan yatağa havlu serer, oğlanın üzerini değiştirir, kirli pijamaları suya bastırır, ellerini yıkar, yatacak bir yer arar, bulamaz, bir kenara kıvrılır ve hazırlanıp, oğlunu uyandırıp, giydirip, onu okula bırakıp kendisi de işe gitmek üzere yola koyulma hedefi için kalkmadan önce, kalan otuz dakikalık güzellik (?!) uykusunu almak üzere tekrar yatar.

“Another day in paradise” için 22 yorum

  1. Allah iyiliğini versin Görkem, alemsin velhasıl. Simon Baker kovalıyor ha.. Geçmiş olsun .. Bu halde işe gitmek pek zordur muhtemelen değil mi?

    1. Heheh!
      İşe gitmek önce zor olmuyor DeliAnnem, hani tüm o keşmekeşi arkanda bırakıp şöyle bir sabah çayı içmek var ya, sessizlikte… İyi geliyor. Ama öğleden biraz önce yorgunluk, öğleden sonra ise hasret bastırıyor yavaştan. Akşam olunca da, başına gelecekleri bile bile, ayaklar totoya vura vura eve koşuluyor.

  2. Ohh My Goddess !!! Bez bırakılınca deliksiz olan muhteşem gece uykularımızın başına geleceklerin bir fragmanı mıydı yoksa bu yaşadıkların !!!

    Yok ben almiim; bırakmıycaz biz bezi 15 yaşına kadar :)))

  3. Görkem ilahyi ne tanıdık geldi bir bilsen…gece 3-5 nöbetleri,su taşımalar,nerede yattığını bilmemeler vs.vs. buna ” annelik ” deniyor galiba 😀

  4. Beni de o lütfeeen ler bitiriyor. Öyle isteyince çemkiremiyorum da, kuzu kuzu yapıyorum istediğini 🙂

  5. Yataktan sürünerek kalkıyorum her sabah ben 😦
    Gece çok geç yatmasına rağmen çalar saat üç defa kuruluyor. Mesela dün 01:45-03:15-04:00 ısrarla çişim yok deyip tepiniyor. en sonuncuda klozete oturmak yerine alaturka da elimle çişe tuttum ve mutlu son. Sıpa yatağa yapacak umuru mu? Sepet zaten hiç boşalmıyor. Evim ise sanki çiş çiş kokuyor 😦 ühüüüü
    Ben ki bir balık burcuyum ve uykuya karşı aşırı zaafı olan biriyim 🙂

    1. Offf, valla ne yalan söyleyeyim, saat kurup kaldırmayı gözüm yemiyor benim hiç. Diyeceksin ki, o saatte çarşaf/üst baş değişmek daha mı az zahmetli? Hayır ama bir kaç saat kesintisiz uyuma ihtimali de var ya… O anların umuduyla yaşıyorum 🙂
      Nilhan’cım, bir de şöyle düşünmek lazım, beş sene sonra falan kesintisiz uyumaya başlayacağız Allah kısmet ederse 🙂

  6. İlahi çok güldüm 🙂 tamda süper bir özet olmuş bir annenin geci ile ilgli. Babalar nerde kısmıda ayrı bir güzel. Onlar zannımca gece kabağa dönüşüyorlar.

  7. HER GECE AYNI TRAJEDİYİ BİREBİR YAŞIYORUZ. VE GENELDE TABİKİ ANNE OLARAK HADDİMİ BİLİP GÖREVLERİMİ YERİNE GETİRİYORUM.FAKAT BAZAEN EŞ KİŞİSİ DE KIYAMAYIP OLAYA MÜDAHALE ETMEYE YELTENİYOR. BU SEFER DE EMİR ” BEN ANNEMİ İSTİYORUUUUUUUUUMM” DİYE YIRTININCA, ANNE OLARAK BEN YİNE HADDİMİ BİLİP KALKIYORUM:) YANİ KISACASI BEN HEP AYAKTAYIM.BİR DE ÜSTÜNE ÜSTLÜK TAM YATAĞA YATIYORUM ,ORTALIĞI SAKİNLEŞTİRİYORUM VE GÖZLERİMİ KAPIYYORUM DERKEN BU SEFER DE KARNIMDA İ KÜÇÜK BAYAN NÖBETİ DEVRALIYOR…KIPPIRDANMALARIYLA HANIMEFENDİYE YER BEĞENDİRMEYE ÇALIŞICAM DİYE SABAHI SABAH EDİYORUM….

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s