Dunya

Hayat devam “etmiyor”!

soma-faciasi-egitim-zaafiyetini-de-ortaya-cikardi-6048610_5172_o
Blogda, taslaklar klasörümde onlarca yazı var yayınlanmayı bekleyen. Kafamda da bir o kadar düşünce, plan… Ama ben gündelik yaşama karışamıyorum. Kalbim acıyor, içim kan ağlıyor. Son zamanlarda yaşananları hazmedemiyorum, “hayat devam ediyor” deniyor, benim hayatım eskisi gibi devam etmiyor, edemiyor. Hayal kırıklıkları, umutsuzluk, bıkkınlık, utanç, acı… Hepsi iç içe geçiyor. 

Gözümün önüne sürekli görüntüler, yazılar üşüşüyor; İçinde kalan havayı emmek için yerin 800 metre altında, demirleri, taşları ısıran maden işçisi Cumhur, ölen babasına mektup yazan İbrahim Etem, küflü maskeler, polis tarafından itilen kakılan, acısını yaşayamayan insanlar, yeğeninin ölümünden sorumlu olan adamlardan birini savcılığa taşıyan taksi şoförünün arabayı kullanırken tir tir titreyen elleri, ucu oksijen kaynağına bağlı olmayan maskeler, inanılmaz ihmaller, bebeğine işitme cihazı alabilmek için yıllardır izin almadan çalışan, hayatı kokuşmuş bir sistem yüzünden göçük altında, yine çalışırken sona eren Şerif, devlet “büyükleri”nin, akıl sır ermez, uzlaşmaz, saygısız, küstah tavırları, firma yemek vermediği için evlerden getirilen, bir kısmını farelerin yediği yarım ekmek arası peynirler, barkovizyondan kara bedenlerin yayınlandığı teşhis salonu, vatandaş tekmeleyen danışman, ayda 1500 Lira’ya, hayvanlara layık görülemeyecek koşullarda çalıştırılan, daha fazla para, daha fazla sömürü için avurtları çökmüş, kavrulmuş yüzler, acılar acılar acılar… Başbakan “Bunlar sürekli olan şeyler, bu işin fıtratında bu var” derken ben anlıyorum ki bazı şeyler benim fıtratımda yok. Alıntılarken utanıyorum, susamıyorum, unutamıyorum, kanıksayamıyorum, dehşete düşüyorum, boğazım düğümleniyor. Hiçbir şiir, hiçbir “özlü söz”, hiçbir kampanya umut vermiyor, Soma’ya gidip bol filtreli fotoğraflar çekip, fotoğrafları iki Orhan Veli satırıyla süsleyen kuru karabalık, twitter’dan, Instagram’dan akıtılan gözyaşları,  acımı hafifletmiyor.

“9 yaşındaki İbrahim Etem Çal’ın babasına yazdığı mektubu bulup okumanızı isterim. Mektubunda babasına bütün akrabalardan selam getirdiğini yazdıktan sonra şunları ekliyor: ‘Baba, cebinden iki lira çıktı, bir de çakmakla tarak, onları sakladık, bize hatıra, ama kıyafetlerini fakirlere verdik’ Belli ki işe giderken saçlarını geriye geriye taramış, bir de sigara yakmış madenin altına girmeden evvel. İki lirası kalmış cebinde.

Kadir Çal’dan geriye kalanların envanteriyle ne yapalım şimdi? İki lirayla ne yapar insan? Ne alır? İki ekmek? İki litre su? Bir gazoz? Hangi imza kampanyası, hangi ünlülerin çektirdiği ‘yoksulluk’ fotoğrafı kurtarır bizi?”

Hafta sonu, annemin evinde, babam “içeride” iken birbirlerine yazdıkları mektupları okuyorum. Annem “Bu özlem ne zaman bitecek?” diye soruyor. Babam cevap veriyor: “Emoşum, seni deliler gibi seviyorum. Ama sabredeceğiz. Çünkü… Memleketimi de çok seviyorum”

Unutmaların memleketinde yaşıyoruz babacığım. Ben de ülkemi seviyorum. Ama o beni seviyor mu, pek emin değilim…

Bir daha ne zaman sabah güneşi mutluluk doldurur içime, yeni yıkanmış çamaşır kokusu ne zaman yaşama sevinci verir, ben ne zaman eski ben olurum bilmiyorum.

BnkYYVJIYAElxgk Bnmf9_vIYAA34av Clipboard01 Clipboard02 Clipboard03 Clipboard04

“Hayat devam “etmiyor”!” için 8 yorum

  1. Ahh Görkem , aynı hisleri paylaşıyorum . Ben bir de Manisalıyim, o acılı insanlar konuştukça sanki bizim komşular, akrabalar konuşuyor. Onların acılarına mi yanmalı , giden Canlara mi ,ülkede Hiçbir şeyin değişmiyor olmasına mi ? Zeynep için doğum günü partisi yapacaktim, kalakaldim öylece . Insanligimizdan, yaşadığımız rahat ve konforlu hayatlardan utanir oldum

  2. Sevgili Görkem
    Bütün duygularımı kaleme dökmüşsün,ülkemiz bizi sevmiyormu denir yoksa başka bir adı varmı bilmiyorum,ülkemde herşey iyi olsun güzel olsun diye çok acılar yaşadık ölüm acısının dışında, babanın annene yazdığı mektuplardan beş yıl hergün yazılan dolu sandığım hiç bir şey değişmedi ve dahada kötü oldu güngün, sadece kendimizi suçluyorum teterince duyarlı olamadık işte hepsi bu , boşuna beş yıl hapiste yatmalar diyorum hep suçluyuzz tüm laik ler suçluyuz
    Sevgiler

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s