Bu gün, Rüzgar’ı okuldan almaya gittiğimde, kapıda bir anneyle karşılaştık. Çocuğu antrede belirdiğinde kadın ufak çaplı bir şok geçirerek “Hiiii, yavruuumm, evladııımmm! N’oldu sanaaaaaa?” diye hönkürdü. Ben çocuğa baktığımda şokun nedenini anlayarak ikinci bir hayret vakasına sebep oldum. Zira oğlanın burnunun kenarında, itsy bitsy teeny weeny bir çizik vardı sadece. Kadın öyle bir tepki gösterdi ki, görseniz burnu falan kırılmış sanarsınız. “Allaaahh, zavallı öğretmenin canına okuyacak şimdi” diye düşündüm ve haklı da çıktım. Zavallı stajyer kız, kadınla konuşurken hayatının stajını gördü resmen. Olay bir oyuncak kavgası sırasında, başka bir öğrenciyle tepişme esnasında olmuş hepinizin tahmin ettiği gibi. Kadının “İnşallah mikrop kapmaz, antiseptik sürdünüz mü? Mazallah, ya gözüne geleydi?” nidalarıyla daralarak, çizikli, bacakları morluklu çocuğumu aldım ve ortamdan uzaklaştım.