Bebekler ve garip gerçekler…

Klasik geyiktir, ünlülere falan sorarlar ya: “Hobileriniz neler?” diye. Büyük bir çoğunluğu, sözbirliği etmişçesine “Kitap okumak, evde tek başıma dvd izlemek, sevdiklerime yemek pişirmek” falan diye cevap verir.  Bir tanesi de, Allah rızası için “Sabahlara kadar içip tepinmek, yeni hatunlar/çıtırlar peşinde ava çıkmak” demez. Kitap okumayı hobilerinden sayan insan için, okuma eylemi bir hobi olmaktan ileriye gidemez ki… Ancak zaman buldukça yapılır. Oysa buna zaman ayırmaktır bence aslolan. Bana hobimi sorsalar, “İnternette amaçsızca oradan oraya sürüklenmek” derim. Bunu gerçekleştirmek için harika bir yardımcım var: StumbleUpon. Bu programı bilgisayarınıza yüklüyor, ilgi alanlarınızı belirten bir profil oluşturuyorsunuz. Her Stumble! yaptığınızda, ilgi alanlarınıza uygun web sayfaları çıkıyor. Bu yolla, kırk yıl düşünseniz ulaşamayacağınız yerlere gidebiliyor, çok çok enteresan bloglarla karşılaşabiliyorsunuz. Programın kurulumuyla, bir de toolbar yükleniyor. Buradan beğendiğiniz ya da beğenmediğiniz sayfaları bildirebiliyorsunuz. Bu sayede hoşunuza gitmeyen içeriklerle tekrar tekrar karşılaşma derdinden kurtuluyorsunuz.

StumbleUpon sağolsun, komik, şaşırtıcı yazıların yayımlandığı Mental-Floss adlı bir sitede, Stacy Conradt adlı bloggerın ilettiği ilginç bir yazı okudum geçen gün. Üşenmedim, Türkçe’ye çevirdim.

♦ Kanada, neredeyse dört yüzyıldır doğum kayıtlarını tutan tek ülke. Sistematik bir biçimde doğumları kontrol altına almaya 1621 yılında başlamışlar. Ülkede, bu konuda ciddi bir arşiv oluşmuş.

♦ Fotoğrafta görülen Duggar Ailesi, 19 çocukları ile “Vassilyev”lere yetişemese de bile onunla yarışacak gibi… Feodor Vassilyev’in, ismi kayıtlara geçmeyen eşi tam altmış dokuz çocuk doğurmuş, bunlardan on altısı ikiz, yedisi üçüz ve dördü dördüzmüş. Yani totalde yirmi yedi doğum yapmış (Nasıl kayıtlara geçsin ki, kadıncağız bile unutmuştur artık adını)

 

 

 

 

 

 

 

♦ Beyaz Saray’da doğan ilk bebek, Thomas Jefferson’ın torunu James Madison Randolph imiş.

♦ İkizler her zaman aynı anda doğmazmış. Şimdiye kadarki en aralıklı doğum 1995’in 11 Kasım günü başlamış, diğer kardeş ise tam 84 gün sonra, 2 Şubat 1996’da gelmiş. Yani ikiz kardeşler, farklı yıllarda doğmuşlar.

♦ Bir bebek, ilk iki ayında ortalama olarak günde yirmi kez alt değişimine gereksinim duyuyormuş. Tabii, ihtiyaç duyduğu sıklıkta değiştirip değiştirmemek sizin probleminiz.

♦ Endonezya’da dünyaya gelen yaklaşık dokuz kiloluk bebeği hatırlarsınız… Ancak kayıtlara geçen en kilolu bebek, yine Kanada’dan Anna Bates’in bebeği. 1879’da dünyaya gelen bebek tam 10,4 kilogrammış. O yıllarda sezaryen var mıydı acaba? Umarım vardı 🙂

 

 

 

 

 

 

 

♦ İlk bebek hastanesi Amerika Birleşik Devletleri’nde, 1887 yılında açılmış. New York’daki hastanede sadece sekiz yatak varmış.

♦ Genellikle çoğu bebeğin ilk dişini çıkarması belli bir zaman alır. Fakat bazen iki, üç dişle doğan bebekler duyarız. Bu alandaki rekor, 1970’de, altı hafta erken dünyaya gelmesine rağmen sekiz dişle doğan bebeğe aitmiş.

♦ İlk resmi kreş, Paris’de, 1844 yılında açılmış.