Aile, Dunya, Egitim, EvHayati

“Rüzgar”lı Hıdrellez

Hıdrellez, İzmir’de yaşayanlar için bambaşka bir coşku kaynağı. Ben İstanbul Nişantaşı’nda yaşayıp büyüdüğüm için, o zamanlar haber kaynakları da günümüzdeki gibi yoğun olmadığından böyle bir günden haberdar değildim. İzmir’e taşındığımızda öğrendim. Sınıfsal farklılıkların çok belirgin olmadığı bu güzel kentte, zengini-fakiri, sosyetesi-esnafı, 5 Mayıs gecesi sokaklara dökülür, kimisi ateşten atlar, kimisi kibar kibar gül dibine dilek kağıdını gömer, kimi deniz kenarında çevresini izler ama mutlaka kutlamalara bir şekilde dahil olur. İşin ilginç yanı, bu güne kadar Hıdrellez’de dilediğim dileklerin bir çoğu  gerçekleşti 🙂

Bu seneki Hıdrellez bizim açımızdan oldukça sönük geçti. Cuma gecesi güle oynaya gittiği uykusunda aniden tıkanan ve nefes darlığından dolayı konuşamadan sadece iniltilerle derdini anlatmaya çalışan Rüzgar nedeniyle, acil serviste hafif çaplı bir travma geçirdik ailece. Aynı durumu önceden de yaşamıştık fakat bu kadar yoğun değildi. Hastanede, hiç alışkın olmadığımız, doktorları yanına yaklaştırmayan, hemşirelere tekmeler savuran bir çılgın tablosu çizen Rüzgar’ın hali, maske takılmasına olanak vermedi. Mecburen kortizon iğnesi olmak zorunda kaldı. Neyse ki iğne solumasını düzene soktu fakat bu olay, ardında, düşmeyen hafif bir ateş, kortizon etkisiyle uykusuz, hipeaktif bir çocuk, gece saat başı uyanıp nefes kontrolü yapan bir anne bıraktı. Dolayısıyla Hıdrellez kutlamalarına evden katıldık 🙂

Haberlerde şarkı söyleyip oynayan Romanları gören Rüzgar’la aramızda şöyle bir diyalog geçti:

Rüzgar: Anne, bunlar n’apıyor?

Görkem: Göbek atıyorlar Rüzgar’cım.

Rüzgar: (Anlamlandıramaz) Nereye?

Görkem: Ne nereye???

Rüzgar: Nereye atıyorlar?

Görkem: Ahahah! Alemsin Rüzgar yaa, göbek atmak demek, karşılıklı oynamak yani.

Rüzgar: Haa, birbirlerine atıyorlar.

Görkem: ????

Biz biraz snob bir aileyiz galiba, çocuk ilk defa böyle bir şey gördü ve şaşırdı, n’apsın 🙂

Fotoğraf: Ali Öz

Ali Öz demişken, belki tanımayanlar vardır, bahsetmeden geçmeyeyim. 33 yıllık fotoğraf gönüllüsü, 29 yıldır da gazeteci Ali Öz. “İnsan açlığa katlanabiliyor ama sevgisizliğe, tutkusuzluğa ve amaçsızlığa katlanamıyor. Benim de insan sevgimin odaklandığı en dolaysız ve somut bir sesleniş aracı oldu fotoğraf sanatı” diyor ve gerçekten de insanı gerçekliğiyle sarsan, silken fotoğraflar çekiyor. ‘Tarlabaşı, Son Barlar, Gece Hayatı, Yıkımlar‘ projesinden bir kaç fotoğrafını aşağıda görebilirsiniz.

Reklam

““Rüzgar”lı Hıdrellez” için 27 yorum

  1. Çok geçmiş olsun. Kötü olmuş :((
    Rüzgar’ın ve diğer çocukların kelimelere ilk anlamlarını yüklemeleri çok tatlı oluyor 🙂
    ve Ali Öz’ü bilmiyordum. Nasıl güzel tanımlamış fotoğrafla ilişkisini ve nasıl güzel fotoğraflar bunlar. Bayıldım. Çok sağol tanıştırdığın için 🙂

      1. Tahmin edebiliyorum ya :(( gerçekten insan sonrasında hatırlamak da istemiyor hissettiklerini, yaşadıklarını :(( inşallah bir daha olmaz…çok geçmiş olsun…

  2. Hıdrellezi bizde kendi çapında kutlayanlardanız ateşten atlamadık ama atlayanları izledik. Gül ağacının dibine dileklerimizi yazıp bıraktık ama benimkini Hızır acil buldu sanırım aldı götürdü ki sabah yerinde bulamadık 🙂 Ali Öz fotoğraflarını bende çok beğeniyorum. Ve de çoook geçmiş olsun Rüzgar’ın hastalığına üzüldüm 😦

  3. Alerjisi mi var Ruzgarin gorkem? ben anlamadim noldu ki Ruzgara oyle 😦 Tuh ya gecmis olsun 😦

    ben uzaklara gidince elindekinin kiymetini anlayanlardan olarak bu sene ayri bir katildim hidrelleze evdeki gullerimle. olmaz belki boyle ama bence olur olur 🙂

    Ali Oz’e bayildim ne guzel bir isim tanittin bize sagol Gorkem
    Bir de evet ruzgarcim birbirlerine atiyorlar gobekleri ne guzel demissin 🙂 hadi bir an once iyiles sen

  4. Geçmiş olsun Görkem’im.. bir daha olmasın inşallah böyle..

    Ali Öz’ü de pek sevdim 🙂

    Bir de Hıdrellez bilmezdim ben pek, batıl birşey falans anırıdm sanırım, sonra detaylarını bir blogda okuyunca etkisi beni de sardı ama bu sene hiçbirşey yapamadım.. Ama Gülçinim canım benim için yapmış biliyor musun, kısmetim vrmışi yani:)

  5. Rüzgar hepimizi korkuttun. Çok geçmiş olsun Görkemim. ayrıca yorumda yazdığın gibi kimse ajitasyon diye adlandıramaz. içim bi hoş oldu. son olur inş.

    Hıdrellezde ben hiç bişey yapmazdım. bir keresinde annemle kiliseye gitmiştik. daha bekarken. bir de bu sene görümcemin sayesinde dileklerimizi yazıp denize attık. görümcemin de dilekleri gerçekleşiyormuş 🙂

  6. Rüzgar’cığa çok üzüldük çok geçmiş olsun.. Tüm güzellikler sağlıkla gelsin 😉 Sevgiler

  7. Geçmiş olsun Görkemciğimmm , inşallah çabuk iyileşir Rüzgar , böylesi nöbetler geçirmez umarım :(((
    Hıdırelleze hasret kaldım istanbul ‘da.İzmir’de alışınca şenliklere insan bir garip oluyor.Ahır kapıya gitmiştim geçen yıl aima ne kadar çoşkulu olursa olsun ,izmir gibi olamamış yine de..
    Umarım seneye Rüzgar sağlıklı olur ve ailecek hıdıreleze katılma şansınız olur.

  8. Görkemcim çok geçmiş olsun, çok üzüldüm, diliyorum son acil ziyaretiniz olsun.
    Ali Öz’ü biliyorum, fotoğrafların da çoğunu görmüştüm daha önce ama alıntı yaptığın cümleleri ilk kez okudum sayende, sahiden ne güzel anlatmış fotoğrafı bizlere.
    Birbirlerine göbek atıyorlar değil mi 🙂 Şahane bu Rüzgar’ın diyalogları, şahane!

  9. Cok gecmis olsun Ruzgar a ve size :(ozellikle anne oldugumdan beri daha farkli hissediyorum hastalanan cocuklari.Umarim bir daha hic tekrarlamaz.

  10. Geçmiş olsun Görkem. Bizde atlattık (yani inşallah) bu hastalığı. aynı Rüzgar gibi Tibet’te izin vermemişti ilk başta hava verilmesine ama biz zorla verdik ne yalan söyleyeyim. sonra alıştı yavaş yavaş. o gece nöbetlerini de unutmadım hala 😦 Allah göstermesin bir daha… şimdi hala tedavisi de devam ediyor. umarım bu sene sonlanır. Size de acil şifalar diliyorum, Rüzgar çok hızlı yener bu illeti, kesin! 😉

    Sadece Hıdırellezi beklemesin dileklerimiz gerçekleşmek için… 🙂

    1. Sibel’cim, Rüzgar daha küçükken zorla falan tutup takıyorduk maskeyi bir şekilde. Ama bu sefer ben, iki hemşire, bir sağlık görevlisi, dört kişi zaptedemedik bit kadar adamı. Doktor bile üzüldü o kaosa, “yapalım iğneyi bitsin çocuk yıprandı resmen” dedi. İlkokula başlamadan geçecek inşallah, merak etme sen de.
      Dileklerimi ben gece yatarken gene de bildirdim, bakalım belki dikkate alınır 🙂

  11. Bu hastalıklar çocuklara en az 15 yaşından sonra falan musallat olsa olmaz mı ya. Onları öyle görmeye dayanamıyor insan. Geçmiş bitmiş olsun.

    Bu arada “Konuşan fotoğraflar” da çok anlamlı olmuş…

kelimeperisi için bir cevap yazın Cevabı iptal et

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s