Bizim Rüzgar, her konuda gıcık olduğundan, müzik konusunda da sivriliğini göstermişti. Yenidoğan döneminde, odasına koyduğum eski iPod’umdan Baby Symphony serisini dinletiyordum. Kendimce, süper bir şey yaptığımı düşünerek tabii.. O zamanki yardımcımız, Gaydiri Gubbak Cemile Abla, “Sen bu müziği gıy gıy da gıy gıy açıyorsun ama bakalım onun hoşuna gidiyor mu?” diye sorduğunda acaip sinir olmuştum. Nitekim, bizimki biraz palazlanınca müziğe tepki göstermeye başladı. Ses yükselince mızmızlanıyor, ben ninni söylemeye çalıştığımda “ııııh ıh” diyordu (Gülmeyin, sesim hiç de kötü değil). Sonunda anladık: Bu bebek müzik sevmiyor. Doktoru “yoğun bakım alışkanlığı olabilir” demişti. Hani orası hep sessiz, sakindir ya.. Zorla değil ya canım, n’apalım. Biz de bu gerçekle yaşayacağız dedik.
Son iki senedir falan, yeni yeni ilgi göstermeye başladı. İlgisi de tabii ki benim değil, servis şoförünün playlisti. Serviste dinlesin, beni ilgilendirmez fakat ben evime “o tarz” müzikler sokmam düşüncesiyle şarkı listesini tekrar düzenleyerek yine yatmadan önce dinlemeye başladık. Uyku müziği olacağı için bol miktarda meditasyon parçalarından da ekledim. Geçen gece yine açtık müziği, Relaxation Music çalıyor. Rüzgar kulak kabarttı, kabarttı ve şöyle dedi
“Anne… Farkında mısın, bu müziğin melodisi yok!”
Yaa sabır…!
Geçenlerde, Rüzgar’ın bana yaşattığı dumur da, aşağıda paylaştığım YouTube yorumunu hatırlattı (Nasıl bazı insanlar eşya biriktirip evlerini “çöp ev”e dönüştürüyorsa ben de böyle abuk subuk belgeleri biriktirerek bilgisayarımı çöp haline getiriyorum) Bu arada, burası aile yeri diye yorumda yer alan üç harften oluşan o meşhur küfür kısaltmasını sansürledim 😀
Mutfakta yemek hazırlıyor, bir yandan da müzik dinliyorum. Rüzgar her zamanki gibi yerde legolarıyla oynuyor. Birden dinlediğim müziğe kulak kesiliyor ve soruyor:
– Anne, “Bende bir aşk var, onu soğuk yataklarda harcadım” ne demek?
ahahahah:) super ya.. pembe mezarlığın yorumunu daha önce o sitede okuyup epey bi gülmüştüm:) ama çocukların sünger beyni acaip birşey… benim oğlan da arada bir şarkının en güzel yerinde kualkarını kapatıp annee kapa sunu demiyor mu, vallaha muzik sevmeyecek diye acaip tırsıyourm. muziksiz yaşanır mı yahu?
Ya boşver, Türkçe Popumsu acaip şeyleri dinleyeceğine sevmesin müzik, daha iyi 😀
Ahhahahah onda öyle bir beyin var ki ne versen çürümez bazı şeyler ite kaka olmuyor sen bunu kabul et belkide “Gaydiri Gubbak Cemile Abla” doğru söylüyordur.Çocuk sevmiyor demek ki bu tarz şeyleri.
Geçen Lina’yala oyun oynuyoruz kitap okuyoruz vs ben “Ay anneciğim ne güzel vakit geçiriyoruz değil mi?” dedim.Ama eğleniyormuş gibi duruyor..”Yoooo ben sen eğleniyorsun diye eğleniyorum” dedi..
:))) Bunlar bir cins diyorum sana azıcık kendi haline bırakmak lazım ama dikkat et tabi Rüzgar bu tutar Atilla Taş falan dinler neme lazım :))))
Ahahahahah! Lina yaaa çok komiksin! Kızım bunlar bir kaç seneye bizi parmaklarında top gibi oynatacaklar 🙂
Çok sevdiğim bir müzik öğretmenim küçük çocukların pop müzik dinlemesinin sebebini ”ritimler hızlı olduğu için seviyorlar” tarzı bir açıklamayla açıklamıştı,Hande Yener,Demet Akalın falan dinlediğim küçüklüğümü hatırlıyorum da doğruluk payı yüksek ahaha zaten küçükken dinlediğin şeylerin tam tersini dinlersin özellikle ergenlikte.O yüzden bana normal geldi o tarz müzikleri sevmemesi 😀
O değil de ben Rüzgar’dan çok pis elektronik müziksever elektriği alıyorum hadi bakalım ileride neler olacak ahaha
Alternatif müziğe de yatkınlığı var şu anda aslında 🙂 Babasıyla bağıra çağıra Smashing Pumpkins dinliyorlar. Bir tarafta Demet, bir tarafta onlar, ah bu ben kendimi nerelere vursam 🙂
HAHAHAHAH…… İllere göre 2007 çocuk dağılımında aynısından bir adet de bizim eve düştü.
Berk cumartesi günü açtığım “yoga aqua” rehabilitasyon cd si başlar başlamaz “annneeeee ben bu müziği hiç sevmedim kapatır mısın” diyerek albümün 36. saniyesinde tepki verdi.
serviste dinlediği “evli, mutlu, çocuklu….”” şarkısını ise soluksuz söylemesi bana daha derin ve acılı bir yara açmakta.
Buna rağmen elimden geleni yapıyorum. ama sanırım nafile şuan en sevdiği şarkı Sezen Aksu “ooo yandık desene…..”
Yorum yok maalesef.
Görkem İstanbul’da yaşasaydınız bu çocuklar kesin süper arkadaş olurlardı.
sevgiler….
Amanınnnn! Var ya, bu yaz şunları mutlaka tanıştırmamız şart oldu artık!
Allah Allahhh! bizimki de pek sevmiyor Görkem! bir ara arabada da kapattırıyordu. neyseki vazgeçti artık…
Off Rüzgar hala kapattırıyor arabada! Kathy Perry açsam hayır demez ama 🙂
Soner Kabadayı’nın Kutsal Toprak şarkısına bayılıyor bizimki de. Gülşen”Yatcaz kalkcaz” da var:) Ama normal geliyor bana, ritmik şarkılar oldukları için, kolay oldukları için seviyorlardır diye umut ediyorum. Aksini düşünmek bile istemiyorum.
Haa aklıma gelmişken, Bir aile tanıyorum, müzik beğenisi oluşsun diye çok uğraştıkları oğulları Fen lisesini kazanıp yatılı okumaya başladığında deli gibi arabesk dinlemeye başlamıştı. Kadının uğradığı hayal kırıklığını anlatamam:)
Yok yok, karar verdim, bu tip şeylerde fazla müdahaleci olmamakta fayda var. İşin doğasına el atmayacaksın. Korktum ben 🙂
Bizimki tam tersine, müziği çok seviyor, özellikle de klasik müzik, hamileyken dinlediğim Mozart Baby cd’sinden midir bilinmez;ne zaman Mozart çalsa, mutlaka duraksar ve dinler, hatta yorum yapar ya da dans eder, kayıtsız kalmaz yani. Ha bu ille de orkestra koro şeklinde olması şart değil, cep telefonu zil seslerini kurcalarken bile klasik müziğe denk gelince, “işte bu güzelmiş” diyor 😀 Ama gittiği düğünlerde “haydi lili lili yar” da oynamaktan da geri kalmıyor 😀 Ya da Techno parçalara bayılıyor, ritm tutuyor, babasının mikseriyle müzikleri bindiriyor…Aslında Rüzgar da seviyordur ama belki de farklı farklı müzik türleri dinletip denemek gerek. Ama şöyle bir gerçek var ki Türkçe pop şarkıların nakaratları bütün çocukları hipnotize ediyor.