Okulunun düzenlediği gezi kapsamında Zeki Müren Müzesi'ne giden Rüzgar, servisten iner inmez, nefes nefese, yaptıklarını anlatmaya başlar: - Anne, biz müzeye gittik. Bir servise sığmadık, üç minibüse bindik. Ben falancanın yanına oturdum, yolda çişim geldi bla bla bla bla... - Ne müzesine gittiniz Rüzgar'cım? - Müzikçi adamın müzesine... (Çocuk iki yaşından beri operaya gidiyor, bale… Okumaya devam et Öpsün seni Zeki Müren!
Etiket: durmadan ahkam kesen ruzgar
Ah bu ben, kendimi nerelere vursam
Dün gece... Rüzgar'ın son zamanlarda tavan yapan gece korkuları yüzünden, yine o uykuya dalana kadar yan yana yatıyoruz. Bir süre sonra, nefes alıp verirken Rüzgar'dan hıklamayla tıkanma arasında tuhaf sesler gelmeye başlıyor. Ellerim bir anda buz kesiyor. Bir anda gözümün önünden, Rüzgar doğduğundan beri sıklıkla yaşadığımız geceler geliyor. (Hep de gece olur bu meret). Rüzgar'ın… Okumaya devam et Ah bu ben, kendimi nerelere vursam
Kobe or not to be!
Maillerde dolaşan, kayıt altına alınmış gerçek hikayelere dayandığı söylenen meşhur "call center cinnet anları" diyaloglarından birisini okudum geçenlerde: Adamın birisi, İnternet servis sağlayıcı şirketlerden birinin Müşteri Hizmetleri Çağrı Merkezi'ni arar, Müşteri- Internet istiyo bizim kız Müşteri Temsilcisi- Tabii... bilgisayarınız var mı? Müşteri- Hee Müşteri- Telefonunuz var mı? Müşteri- Evet Müşteri Temsilcisi- Peki modem var mı? Müşteri- Ödem… Okumaya devam et Kobe or not to be!
Rüzgar soruyor: Kaç tane Atatürk var?
"Anne, Atatürk öldü mü?" diye sordu dün gece yatmadan önce. "Evet" dedim. "Maalesef Rüzgar'cım" Gözleri doldu "Hayıırr, ölmedi" dedi. Biraz durdu, sonra şöyle söyledi: "Kalbimizde yaşıyor ya..." "Haklısın oğlum" dedim. Suratını buruşturdu, yine sordu: "Kaç tane Atatürk var anne?" "Sadece bir tane canım" "Bu kadar çocuğun kalbine nasıl sığıyor bir tane Atatürk?" ... O an,… Okumaya devam et Rüzgar soruyor: Kaç tane Atatürk var?
Sabah Sabah Seda Sayan, Akşam Akşam Rüzgar Çetinalp
Aşağıdaki diyalog tümüyle gerçek bir hikayeden, dün geceki uyku öncesi sohbetimizden alınmıştır 🙂 Rüzgar: Anneee... Görkem: Efendim oğlum. Rüzgar: Senin adın Görkem, ben sana neden anne diyorum? Görkem: E, annen olduğum için oğlum. Rüzgar: Ama ben de herkes gibi sana Görkem demek istiyorum. Görkem: Çok istiyorsan diyebilirsin tatlım, sorun değil. (Yalaaann, tabii ki sorun, soğukkanlı görünmeye… Okumaya devam et Sabah Sabah Seda Sayan, Akşam Akşam Rüzgar Çetinalp
Evlilik mi aşkı öldüren?
Cumartesi sabahı... Çoğunlukla olduğu gibi gece ayrı yatıp, sabah birlikte uyanmışız oğlumla... Baba, sporda. Biz de tatil rehavetinin keyfini çıkartıyor, geriniyor, yuvarlanıyoruz. Birden bizimki yatakta doğruluyor, kaşlarını çatıyor ve pat diye bir ultimatom çekiyor. Rüzgar: Sarılarak uyumak hiç hoş bir şey değildir! Ben: A aa! Nereden çıktı şimdi bu? Rüzgar: Anne-babalar sarılarak veya el ele… Okumaya devam et Evlilik mi aşkı öldüren?
“Rüzgar”lı Hıdrellez
Hıdrellez, İzmir'de yaşayanlar için bambaşka bir coşku kaynağı. Ben İstanbul Nişantaşı'nda yaşayıp büyüdüğüm için, o zamanlar haber kaynakları da günümüzdeki gibi yoğun olmadığından böyle bir günden haberdar değildim. İzmir'e taşındığımızda öğrendim. Sınıfsal farklılıkların çok belirgin olmadığı bu güzel kentte, zengini-fakiri, sosyetesi-esnafı, 5 Mayıs gecesi sokaklara dökülür, kimisi ateşten atlar, kimisi kibar kibar gül dibine dilek… Okumaya devam et “Rüzgar”lı Hıdrellez
Erkek değil mi… (Part II)
Geçtiğimiz gece yaşadığımız olayın ardından anlıyorum ki, yedi ayda benim oğlumun duygularında pek bir değişiklik olmamış. (Yedi ay öncesi için tıklayın) Yine gece… Yine kitabımızı okumuşuz, minik sohbetimizi etmişiz, uyku zamanı gelmiş. Yan yana yatıyoruz. Rüzgar aniden yanağımı okşuyor. Rüzgar: Annecimm, seni çok seviyorum. Görkem: (O esnada erimektedir tabii mutluluktan) Rüzgar'cımm, ben de seni çok… Okumaya devam et Erkek değil mi… (Part II)
Kaçış
Ailesiyle Göztepe maçına giden Rüzgar, etrafındaki gürültü ve karmaşadan bezmiş, çaktırmadan sıvışmaya çalışmakta, bir yandan da sağını solunu kolaçan etmektedir. Sonunda, sığınacağı limanı bulmuştur. Kendisini Türk Polisi'nin güvenli ortamına atarak huzur ve mutlulukla maçını izler.
Ukala!
Bizimkinin maceraları birikti epeydir. Neyse ki sırf bu anları kayda almak için bir defterim var, yoksa unuturum gider... Rüzgar: Annee, yarın CocoPops alalım mı? Görkem: (İç Ses: Aman Allahım, çocuk özgür iradesiyle, kendiliğinden yiyecek bir şey istedi) Alırız tabii, n'oldu acıktın mı? Rüzgar: Yoo, iPad veriyomuş da, belki bize çıkar diye dedim. Görkem: ???? Rüzgar:… Okumaya devam et Ukala!